Gerçekten merak ediyorum bizim kadar kaosu seven bir ülke daha var mıdır?
A Milli Takım tarihinin en önemli maçlarından birine çıkacak tüm Türkiye, “Montella Arda’ya nasıl davrandı”, “Arda’nın elinden antrenman yeleğini nasıl aldı”, “Arda’ya mobing mi uyguluyor” gibi saçma sapan konularla çalkalandı durdu.
Sesi olmayan bir görüntü üzerinden yapılan saçma sapan çıkarımlarla yine tarihi bir maça kaotik bir ortamda girmeyi başardık.
Böylesi bir ortamda çok da iyi bir mücadele sergiledi ay yıldızlılar. Bakın çok iyi futbol demiyorum, çok iyi mücadele sergilediler.
Son ana kadar pes etmeden, oyundan kopmadan, ‘10 kişilik takıma nasıl yakalandık’ demeden son düdüğe kadar mücadele etti futbolcularımız ve sonunda da hak ettikleri galibiyeti söke söke aldılar.
Hafta içi basın toplantısında boğazı düğümlenen kaptan Hakan Çalhanoğlu, attığı nefis golden sonra yine ağlamamak için zor tuttu kendini.
Maç sonunda Teknik Direktör Vincenzo Montella futbolcularıyla birlikte üçlü çektirerek, kaos meraklılarına en iyi cevabı verdi saha ortasında.
Biz bu ortamları sürekli yaşıyoruz, önce Milli Takımımızı dev aynasında görüyoruz, sonra beklenti biraz törpülenince yerden yere vuruyoruz.
Bakın bu Milli Takım, ne Avrupa’nın en iyi takımı, ne de yerden yere vurulacak kadar kötü bir ekip. Biz henüz 19 yaşındaki Arda’yı kafamızda Messi-Ronaldo seviyesine çıkardık yükleniyoruz da yükleniyoruz.
Hocası ‘sakat’ diyor, kendisi sakatlığı olduğunu söylüyor yine de inanan yok.
Zannediyoruz ki Montella deli, kurşunu kendi bacağına sıkıyor.
Peki Çekya maçında yediğimiz golden hemen önce, boş kaleye topu atamayan Arda, maç yenilgiyle sonuçlansaydı nasıl etkilenecekti düşünen var mı?
Evet Arda bir pırlanta ışıl ışıl parlıyor, mümkün olduğunca sahada olmalı. Ancak daha çok toy, daha çok genç, fiziği bile tam olarak oturmadı. Elbette gelecek adına çok şey vaat ediyor. Bırakın da fazla yüklenmeden zirveye çıkışını keyifle izleyelim.
Bu arada genç olan sadece Arda da değil. Milli Takımımızın yaş ortalaması da çok düşük.
Eğer ki baltalamayı bırakırsak ileride çok iyi şeyler yapabilirler. Hatta belki de bu turnuvada yapabilirler. Ancak bu bizi en iyi yapmayacak.
Bizim için önemli olan, bu pırıl pırıl jenerasyonu çok iyi kullanarak istikrarlı bir başarı yakalamak.
20 yıl önce Yunanistan şampiyon oldu, peki şimdi nerede!
Terim gitsin, Güneş gelsin, Güneş gitsin şu gelsin, bu gelsin…
Bu kafayla yıllardır ne elde edebildik.
Montella gitse kim gelecek. Guardiola mı, Ancelotti mi?
İnanın onları da yerden yere vururuz biz.
Turnuva bitsin, görelim bakalım nasıl bir iz bırakmışız, nasıl bir sonuç almışısız, muhasebesini sonra yaparız.
Bırakın da bir keyfini çıkaralım!
Avusturya maçı mı?
Futbolcular da söylüyor almamız gereken bir rövanş var!