Ligde kalabilmek için her maçına final havasında ve final stresiyle çıkan Bursaspor, Başkent’te Keçiörengücü karşısına ‘mutlak galibiyet’ parolasıyla çıktı.
Mustafa Er’in ofansif kadro tercihi de maçı kazanmaya yönelikti.
Aktepe Stadı’ndaki maça çok da kötü başlamadı Bursaspor. Ancak son tercihte yapılan hatalarla ilk yarım saati pozisyon buluyormuş gibi yapıp, bulamadan sıfır heyecanla geçirdik.
34’te ise Başkent ekibi Uzodimma’nın golüyle ilk doğru düzgün atağında golü buldu. Aslında Zalazar, Nijeryalı futbolcuyu karşılamayı bilse, pozisyon bile olmayacaktı ama biz yine saçma sapan bir hatayla neredeyse aut çizgisinden ve Canberk’in altından geçen topla ilkyarıyı 1-0 yenik kapadık.
MEHMET ERDEM YETMEDİ
İkinci yarıya biraz daha atak başlayan Timsah, 55’te Onur Atasayar ile gol olabilecek atağı yine heyecan yaşayamadan autla sonlandırdı.
58’de Onur’un kafa vuruşunda rakip forvet Eze, topu çizgiden çıkararak ilk heyecanımızı da kursağımızda bıraktı.
60. dakikada Hasan’ın soldan çevirdiği topa Namık Alaskarov altıpasın önünde dokunamayınca eşitliği kaçırdık.
71’de yeşil beyazlı savunmayı gafil avlayıp, hızlı çıkan ev sahibi ekip Uzodimma’nın ikinci golüyle başımızdan aşağıya kaynar suyu döktü.
73’te bir dakika önce oyuna giren Mehmet Erdem Uğurlu attığı kafa golüyle takımını abandone pozisyondan çıkarıp, son bölüme umut taşıdı.
İÇ SAHA YETER Mİ?
85’te o dakikaya kadar ortalıkta görünmeyen Pedro’nun kafa vuruşunda kaleci Metin, topu kornere tokatlayarak o umudumuzu da kırdı.
Şu bir gerçek ki dün sahada gördüğümüz Bursaspor’un kalan 8 maç için en ufak bir ışık vermiyor.
Ne forveti forvete, ne kanadı kanada, ne savunması savunmaya, ne de kalecisi kaleciye benziyor.
Bu görüntünün içinde ufacık bir umut kırıntısı bulmak bile imkânsız.
Eğer bu takım ligde kalmayı başarabilirse bunu ancak iç sahada taraftarının itici gücüyle başarabilir.
Tabii iç sahada alabileceği 15 puan yeterse!