Çağatay Yılmaz…
Bursaspor’un kaptanı, yaramaz çocuğu ve golcüsü.
Tüm yeşil beyazlı camia Çağatay Yılmaz’ı tabii ki yakından tanıyor.
Altyapıdan gelirken büyük beklentiler yaratan da, sonrasında büyük hayal kırıklıkları yaşatan da o…
Kadro dışı bırakılıp Vakıfköy’e gönderilen de, geri dönüp kaptanlık pazubendini koluna takan da yine kendisi.
Bazen çıldırtan, bazen de şapkadan tavşan çıkaran, 24 yaşındaki futbolcu yeşil beyazlı camiaya çok farklı duygular yaşattı.
Günü geldi yetersiz bulundu ‘pişmeli’ denilip kiralık gönderildi, günü geldi ‘Bu saatten sonra bir şey olmaz’ denilip kadro dışı bırakıldı.
Amedspor’a gitmeyi seçince hainlikle bile suçlandı bir kesim tarafından.
Tek gerçek Bursa dışında hiç yapamadı…
Ancak, bu sezon kaptanlıkla birlikte takımın neredeyse tüm sorumluluğu omuzlarına yüklenince çok daha farklı birine dönüştü.
Timsah’ın ligde attığı 15 golün 9’unu o filelere gönderdi.
Hatta yeşil beyazlı takım bu sezon 3 maç kazanırken üçünde de gol atmayı başardı.
Yani tam anlamıyla ‘takımın yıldızı’ oldu.
Ta ki, Diyarbekir maçına kadar.
O maçta sinirlerine hâkim olamayan kaptan, kendiyle birlikte takımı da yaktı bir bakıma.
Neredeyse takımın her şeyi gibi görülen Çağatay’ın cezalı olduğu 7 maçta Bursaspor sadece 2 puan alabildi.
Geçmişte yapılanları düşünmenin hiç kimseye faydası elbette yok fakat, futboldan uzak geçen bu süreden en fazla ders alması gereken de Çağatay Yılmaz.
Gerçi bunun ceremesini çekecek olan da yine kendisi.
Elbette galibiyet de yenilgi de tek kişinin sorumluluğunda değil. Fakat istatistikler ortada. Şu ana kadar Bursaspor’da arkadaşlarının mücadelesini taçlandıran tek kişi Çağatay.
Şimdi Başkent’te futbola dönüş yapacak. Ancak bu kez omuzlarındaki yük belki de hiçbir futbolcuya yüklenemeyecek kadar ağır.
Çünkü camia lige tutunabilmenin mucizeyle eş değer olduğunu görüyor ve bu mucizeyi Çağatay’dan bekliyor.
Çağatay kardeşim inan senin yerinde olmayı hiç istemezdim.
Gerçekten yükün çok ama çok ağır.
Fakat kendin ettin kendin buldun.
Bak Ümit Hocan 40 puanla çıtayı yükseğe koydu.
Şimdi pazar günü Ankara’da çık sahaya arkadaşlarınla birlikte, camiayı da, kenti de, kendinizi de mucizeye inandır.
İnan tutunacak tek dal sen kaldın!