Olay Gazetesi Bursa

Çılgınlık boyutunda bir sevgi bu!

Bursaspor Silifke beraberliğinin ardından çıktığı Belediye Kütahyaspor maçını farklı kazanarak güven tazeledi. Maç öncesi yaklaşan Cumhuriyet Bayramı nedeniyle müthiş bir ambiyans yaratan Bursaspor taraftarı adeta 3 puanı ilk düdük çalmadan kazandırdı takımına. Bu ligde, hatta bırakın bu ligi, Süper Lig ve dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle bir atmosferden etkilenmeyecek oyuncu zor bulunur. Şu bir gerçek […]

Bursaspor Silifke beraberliğinin ardından çıktığı Belediye Kütahyaspor maçını farklı kazanarak güven tazeledi.

Maç öncesi yaklaşan Cumhuriyet Bayramı nedeniyle müthiş bir ambiyans yaratan Bursaspor taraftarı adeta 3 puanı ilk düdük çalmadan kazandırdı takımına.

Bu ligde, hatta bırakın bu ligi, Süper Lig ve dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle bir atmosferden etkilenmeyecek oyuncu zor bulunur. Şu bir gerçek ki yeşil beyaz sevdalıları her geçen hafta dozajı daha da artırarak takımı için büyük bir güç oluyor.

Bu şovla birlikte gelen şöhret öyle bir hal almaya başladı ki sadece atmosferi yaşayabilmek için hayatlarında ilk kez stada giden insanlar dahi var. İşin güzeli bir kez giden müdavim olup çıkıyor!

Bu tablo böyle devam ederse Bursaspor, tazelenmiş, güçlenmiş bir taraftar kitlesiyle Süper Lig’e döner. Bunu belgeleyebilme şansımız yok ancak, hiç şüphesiz yeşil beyazlı kulüp son yılların en önemli taraftar kazanımını yaşıyor.

Böylesi eşsiz atmosferde, taraftarlar ilk gol için 28 dakika beklemek zorunda kaldı. İlhan Depe’nin solo gösterisini taçlandırarak suskunluğunu bozan kaptan Ahmet İlhan Özek, taraftarın coşkusuna coşku, keyfine keyif kattı.

Sonrasında bir türlü anlam bulamadığım, ancak sürekli tekrarlanan gol sonrası durağanlık hasıl oldu. Hatta 52. dakikada Bursaspor’un sol tarafındaki zaaftan yararlanılarak gelişen atakta Eray Akar bir metreden topu akılalmaz bir şekilde üstten auta gönderince Bursaspor’un gol yememe serüveni de devam etti.

69’da maçın yıldızı İlhan Depe, çalışkanlığının, baskısının ödülünü bu sefer Mücahit Can’ın ayağından alarak ikinci asistine imza attı.

77’de gecenin güzel gollerine bir katkı da Sedat Cengiz’in nefis pasında, topa müthiş vuran Hamza Gür’ün ayağından geldi ve Timsah maçı koparmayı başardı.

90+2’de yine sol tarafta 52’dekinin adeta kopyası gibi yaşanan zaaf ise adeta uyarı gibiydi.

Gerçekten dikkate şayan bir durum yaşıyoruz; kupa dahil 10 maç, atılan 17 gol ve kapısı kilitli bir kale!

Elbette gol yiyecek bu takım ancak, Pablo’nun ortaya çıkardığı tablo alkışı fazlasıyla hak ediyor.

Kimse Muş ve Silifke beraberlikleri için de enseyi karartmasın.

Yarıştaki rakiplere kaybetmemek de çok önemli.

Tek kayıp Muş maçı denilebilir.

Rakiplere deplasmanda kaybetmez, evi de firesiz geçersek şampiyonluk kendiliğinden gelir.

Yine de düşünmeden edemiyorum, en önemli rakip Karşıyaka’yla son hafta oynamak gerçekten tesadüf mü?