Aldığı yenilgiler sonrası yaşanan gelişmelerle kaosa sürüklenen Timsah, Başkent’te de tek golle yıkıldı.
Gençlerbirliği karşısında hiçbir varlık gösteremeyen Bursaspor, 56’da Eleke ve 90+6’da Dmytro Grechyshkin’in golleriyle evine eli boş döndü. Aciz futbol, yeşil beyaz sevdalılarını hayal kırıklığına uğrattı.
Kocaeli ve İstanbulspor yenilgileriyle ciddi şekilde sarsılan, Burak Altıparmak, Cüneyt Köz ve Aykut Akgün’le yolları ayırmasının ardından taraftar ve yönetim arasındaki krizle ciddi bir kaos ortamına giren Bursaspor, tüm bu hengamede Başkent’te Gençlerbirliği karşısına çıktı.
Kötü görüntü kaosun yansıması mıdır bilmem ama Timsah, ilk 20 dakikada 2-3 farklı geriye düşmediyse başta şansına sonra da kaleci Erhan’a şükretmeli. 12 ve 16. dakikalarda Aksel Aktaş’ın sağ taraftan kullandığı serbest atışlarda kafayı vuran Arda Kızıldağ, ilkinde üst direğe, ikincisinde kaleci Erhan’a takıldı.
20’de sağ çaprazdan sert vuran Barış Alıcı’ya yine Erhan Erentürk geçit vermeyerek takımını ayakta tutan isim oldu.
38’de yakaladığı ilk fırsatı Acolatse’nin ıskasıyla tepen yeşil beyazlılar, hiçbir şey üretemediği ilk 45 dakikayı 0-0 tamamlamayı başardı.
YAN TOPLARDA HAYALET GİBİYİZ!
İkinci yarıya çıkarken, oyuncu değişikliğine gerek duymayan Özcan Bizati, çareyi Acolatse’yi forvete kaydırmakta aradı.
49’da Kerem’in pasında sağ çaprazda topla buluşan Acolatse, kaleci Übeyd’i zorlayacak bir şut çıkaramazken, bu Bursaspor adına çerçeveyi bulan ilk deneme oldu. Oyunda en ufak bir gelişim göstermeyen yeşil beyazlılar, 56. dakikada Lualua’nın soldan ortasında Eleke’nin kafa vuruşuyla ilkyarıda savuşturmayı başardığı golü kalesinde gördü.
İşin ilginç yanı Zalazar’ın oynadığı maçlarda yan toplarda pek hata yapmayan Bursaspor’un Arjantinlinin yokluğunda geçen sezonki aciz görüntüsüne dönmesiydi.
Gol sonrası Özcan Hoca, Matavz, Tuğbey ve Vefa’yı oyuna sürerek nihayet çareyi kulübede aramayı aklına getirdi.
BU ANLAYIŞLA BU GEMİ GİTMEZ
65’te Vefa, Messi’liğe soyundu ama topa vurmayı unutunca gol gelmedi. Genç futbolcunun tartışılmaz bir yeteceği var ama unutmasın ki asist yapmak da gol atmak kadar değerlidir.
75’te Eleke’nin mermisi filelere gitse maç orada bitecekti. Neyse ki sallanmasına rağmen gol izni vermeyen direkler umudumuzu son 15 dakikaya taşıdı.
Ama tabii biz yine umduğumuzu bulamadık ve 90+6’da Dmytro Grechyshkin golüyle üst üste 3. maçtan da boynu bükük ayrıldık.
Bunca zamandır ‘eleştirmeyelim, iyi niyetliler’ dedik, bekledik. Ama son hamleler gösterdi ki yönetimin acemiliği ‘iyi niyetinin’ çok önüne geçti.
Bu anlayışla play-off’u yakalamak da hayalden öteye geçemez.
Puan cetveline bakıp da play-off’u hayal etmek de ancak armanın büyüklüğüyle açıklanabilir. Yoksa alt tarafa mı üst gruba mı yakın olduğumuz ortada.