Bursaspor, Osmanlıspor karşısında çok önemli bir galibiyete imza attı…
Ya yukarısı yakalanacaktı, ya da alt sıralarda kabus dolu günler bizi bekleyecekti.
Süper Lig’de 7 haftalık periyotta 3 galibiyete karşın 4 mağlubiyet yeşil beyazlılara hiç yakışmıyordu.
Çünkü bu kadro kalitesine karşın alınan mağlubiyetler bence ters orantılı…
Dün Bursaspor’un tecrübeli teknik adamı Paul Le Guen, Badu’nun sakatlığı nedeniye sistem değişikliğine gitti.
Yeşil beyazlılar, sahaya 3-5-2 sistemiyle çıkarken herkes şaşkına döndü.
Bir hafta içinde oyuncularını bu sisteme göre hazırlayan Fransız teknik adamın istediğini aldığını söyleyemem.
Oyuncuların bu sisteme adapte olamadığı hatta bocaladığı gözlendi.
Badu’nun yerine Jorquera, Delarge’ın yerine ise Ertuğrul Ersoy forma giydi.
Delarge yedek soyununca Paul Le Guen’in kulübede hamle yapma şansı yükseldi.
Delarge veya Kembo yedek bırakıldığında Bursaspor’un daha rahat maç kazanabileceğini söyleyebilirim.
Daha maçın başında kazanılan penaltı atışında Bursaspor’un yıldız oyuncusu Pablo Martin Batalla kaleci Karcemarkas’ı geçemedi.
1-0 yenik duruma düşmemize rağmen arka arkaya atılan gollerle devreye 2-1 önde girmek Bursasporlu oyunculara büyük moral kazandırdı.
Gollerin duran toplardan geldiğini belirtmek lazım.
Hatta penaltı da duran top organizasyonuyla geldi.
İdmanlarda demek ki iyi çalışıyorlar.
62. dakikada Kembo’nun kırmızı kart gördüğü pozisyonda maçın hakemi Cüneyt Çakır’ın çok ağır karar verdiğini düşünüyorum. Kembo ayağını kaldırıyor ama Numan kafayı bilinçli sokuyor. Bunu pas geçmemesi lazımdı Cüneyt Çakır’ın.
Bursaspor’un 10 kişi kalmasına karşın Aziz Behich ile attığı 3. gol harikaydı.
Barış’ın Delarge’ı görmesi onun pası Pablo Martin Batalla’ya aktarması ve Aziz Behich’in gerilerden gelerek zımba gibi attığı gol jeneriklikti.
Bu takım alkışı hak ediyor ama bir parantez de çok eleştirilen Bondan Stancu’ya açmak lazım.
Takipçiliğiyle attığı golün yanı sıra 90 dakika iyi pres yapıp rakip defansı fazlasıyla rahatsız etti.
Agu ile birlikte maçın yıldızıydılar.