Bursaspor için kritik günler dün itibariyle başladı.

Adaylar, Divan Kurulu Başkanı Kadir Şankaya’ya dilekçelerini sundular.

Düne kadar borçtan korkup kimse kongreye girmezdi.

Bugün ise durum biraz farklı.

Aday bolluğu yaşanıyor.

Ortak liste yapamayanlar bölünerek aday oluyor veya yönetici olmaya hazır olup kendine başkan arayanlar var.

Ensteresan olan bir şey de bu kadar adaya 15 asil ve 15 yedek üye nasıl bulunacak?

Katkı koymaya hazır kim varsa aday olmak hepsinin hakkı ama bunların

7-16 Mayıs tarihlerinde yapılacak olağan kongre öncesi 5 adayın birden çıkmasının tek bir izahı var.

O da stadyum gelirleri.

100 milyon TL’nin üzerinde olduğu konuşulan borcun ardından adayları medeni cesaretlerinden dolayı kutlamak lazım.

Niye mi?

Başta da söyledim durum biraz vahim.

Futbolcu alacakları, yeni dönem peşinatları, personel maaşları ve piyasaya olan borçlar çok fazla.

Buna karşın adayların hepsinin ortak özelliği stadyum gelirlerine göz dikmiş durumdalar.

İsim hakkı, kombineler, localar ve kombineler satıldığı takdirde maddi anlamda dar boğazda olan kulübü rahatlatacaklarını düşünüyorlar.

Bunda haklılar.

Ancak evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor.

Biliyorsunuz Bursaspor’da her seçim döneminde yapılan açıklamalar ve verilen vaatlerle uygulamalar bir birini tutmuyordu.

Avrupa’da final ve nice şampiyonluklardan bahsedilirken daha ilk turda elendiğimiz için bu tip açıklamaları mantık çerçevesinde insanları kandırmadan yapmak lazım.

Yoksa sonra kaybeden adaylar değil Bursaspor oluyor.

Stat gelirlerine güvenip yola çıkmak kısa vadede Bursaspor’u zor durumda da bırakabilir.