Bu sezon bir iyi bir kötü olacağı, oynanan futbolun da bu şekilde herkesi tatmin etmiyeceğini her hafta söylemenin anlamı yok…
Rakip Fenerbahçe’den önce yeni yapılan ve milyon Euro’lar harcanan bir statta niye taraftar yok bence bunu tartışmak gerekiyor.
Bir kişinin attığı taş nedeniyle 40 bin kişi cezalandırılıyorsa adalet sisteminde bir terslik vardır.
Passolig çıktı, küfür eden, taşkınlık yapan, sahaya yabancı madde atan ceza alacak dendi ama gel gör ki uygulanmadı.
Küfür edeni cezalandır, etmeyenin ne suçu var.
Eğer dünkü rakip Fenerbahçe değilde Mersin İdmanyurdu olsaydı inanın bu maç seyircili oynanırdı.
Statlar taraftarla güzel bunu unutmamak lazım.
Bakın dün bir başka iddialı maç daha vardı Vakıfköy Orhan Özselek Tesisleri’nde…
Bursaspor ile Fenerbahçe’nin U-21 Takımı’nın karşı karşıya geldiği mücadelede liderin sıralamadaki yeri değişti.
Nasıl mı?
Taraftar baskısıyla.
500 kişi sahaya öyle bir baskı kurdular ki oyuncusundan, yan hakemine herkesin aklı gitti desem yeri var.
Müthiş tezahüratlar ve arkasından gelen güzel gollerle yeşil beyazlı gençler maçı 2-0 kazandı.
Dünde tribünlerde taraftar olsaydı maçın rengi farklı olurdu.
Fernandao o dirseği Aziz Eraltay’a atarken hakem ‘devam’ diyemez kartı basardı.
Caner bu kadar rahat hakemle oynayamazdı.
Bursasporlu oyuncular ekstra motivasyonla sahada mücadele ederdi.
Bunları söylerken Bursaspor’un kötü futbolunu pas geçeceğimizi zannetmeyin.
Hamza Hamzaoğlu yönetimindeki yeşil beyazlılar, özellikle ilkyarıda rezil bir oyun sergilediler.
Kendi sahasını geçemeyen bir Bursaspor vardı.
Kaleci Harun Tekin, stoper Şamil Çinaz ve sağ bek Hajime Hosogai’nin dışında ayakta kalan oyuncu yoktu.
Bir tane gol pozisyonu olmayan Bursaspor izledik.
Bu futbola alınan 1 puan altın değerindeydi.
Ancak inanın sergilenen bu futboldan utandım.