Bursaspor, bu güne kadar hiç final kazanamadı ve kazanamamaya da devam ediyor…
Bunu dün gece Osmanlı Stadı’nda bir kez daha gördük…
Şampiyon olduğumuz sezon işi sonuna kadar götürdük, Fenerbahçe son maçta Trabzonspor’la berabere kalmasa, o anons yapılmasa belki de şampiyon olamayacaktık.
Ondan sonraki sezon Süper Kupa finalinde Trabzonspor’a 3-0 mağlup olduk, ilk elin günahı olmaz dedik.
2011-2012 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası Finali’nde büyük umutlarla geldiğimiz Ankara 19 Mayıs Stadı’nda Fenerbahçe’ye 4-0 mağlup olduk kupa elden gitti.
Geçtiğimiz sezon yine Ziraat Türkiye Kupası’nda hemde evimizde Galatasaray’a 3-2 mağlup olarak kupayı kendi ellemizle teslim ettik.
Bu sezon ise Osmanlı Stadı’nda Süper Kupa’da Galatasaray’a 1-0 yenilerek bu makus talihi bir türlü değiştiremedik.
Bunun nedenlerini fazlasıyla sıralayabiliriz. Ancak büyük takım olmak, büyük hedeflere yürümek için büyük oynamak, büyük düşünmek lazım.
Hesabınızı iyi uydurmalısınız.
Bu tip maçlara hazır bir şekilde girmek zorundasınız.
Transferleriniz hazır, takıma çabuk uyum sağlamış, zımba gibi bir takım kurarsanız size kimse kafa tutamaz.
Ertuğrul Sağlam’ın takımı dünkü görüntüsüyle eksikti.
Birçok yıldız ayrılmış, yeni transferler ve eldekilerle ayakta durmaya çalışan bir Bursaspor vardı. Kanatlar yok, orta saha zayıf, forvetin etkisiz kalınca sonuç kaçınılmaz olur.
Sahada farkındalık yaratacak bir tane oyuncumuz yoktu.
Burda suçlu aramaya başlarsak birinci sıraya her zaman arkasında durduğum Volkan Şen’i yazarım.
İstediğin kadar aklı ol, başkana-hocana kızıp bugünkü maçta takımını yalnız bırakıyorsun tek suçlu sensin.
Dün akşam sahada olsan durum çok farklı olur o kupa Bursaspor’a gelirdi.
Sen sana inanları da yarı yolda bıraktın.