Türk futbolunda herkesin kafasını şu anda en çok kurcalayan konuların başında yeni yabancı oyuncu kararı geliyor.

Acaba iyi mi olur kötü mü olur?

Herkes yorum yapıyor.

Kimi Milli takım açısından kötü olur diyor, kimi de yerli oyuncuların alacağı yıllık ücretin düşeceğine inanıyor.

Bende bu kuralın oyuncuların şişirilmiş yıllık ücretine yansıyacağını ve artık o paraları kimsenin vermeyeceğini düşünüyorum.

Kimsenin kazandığı parada gözümüz yok ama herkes bir kıyas içinde. Drogba 3 alıyorsa ben de 3 almam lazım kafasında.

Bursaspor’da da durum bu şekilde.

Önümüzdeki sezondan itibaren oyuncuların alacakları ücretler Türkiye standartlarına iner ve biraz olsun bataktan kurtulmuş oluruz.

***

Bu hak ettiğinden fazlasını isteme hastalığı bir tek yerli oyuncularda var.

Özellikle genç oyuncular, azıcık yıldızı parladığında hatta hatta bir iki maç oynadıkları zaman hemen ücretlerine zam istiyorlar.

Aslında analarda babalarda (yeter ki oynasın çok parada gözümüz yok) diye imza attırıyorlar çocuklarına.

Sonra ise işin rengi değişiyor. Çünkü para hırsı var.

Önümüzde Sercan Yıldırım örneği var aslında.

Bursaspor’da hep yüksek ücretleri aldı. Şu an 24 yaşında mahkeme salonlarında, icralarla boğuşuyor, belki de tutuklanacak.

Yazık değil mi?

Burada en büyük iş aslında ailelere düşüyor ama onlar parayı daha çok seviyor.

***

Bakın yanında 3-4 bin kişi çalışan bir işadamı bile lüks arabalara zor binerken aldığı ücretin vergisini ödemeyen oyuncular Ferrari’lerden Porcshe’lerden inmiyorlar.

Bizim oyuncumuz havayı seviyor. Bu çok net.

Mesela Türkiye’de futbolcuya ulaşman için neler yapman lazım.

Söyleyeyim hiçbir şey yapmana gerek yok çünkü ulaşamazsın.

Biraz popüler oldular mı kendilerini ulaşılmaz zannediyorlar.

Anlayacağınız havalar binbeşyüz.

Yıldızı parlayınca selamı sabahı kesen oyuncular var.

Önemli olan insan olmak değil mi?

Ama Türkiye standartlarında bunu yapacak oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmez. Bunları genel olarak yazıyorum kimse yanlış anlamasın. Sadece Bursaspor’da olmuyor bunlar.

Küçük bir örnekle yerli ve yabancı oyuncu arasındaki farkı anlatayım.

Ertuğrul Sağlam’ın yardımcısı Birol Berkem, Arjantin’de dünya yıldızı Juan Roman Riquelme ile bir yemekte buluşmasını anlatmıştı.

Gerçekten enteresan gelmişti.

“Bursaspor adına oyuncu izlemek için Arjantin’deyim ve dünya starı Riquelme ile zar zor bir yemek ayarlandı. Adam yemek yemeye Opel Meriva (aile arabası) ile geldi ki, bu adam istese en pahalı arabaya binebilecek bir futbolcu. Bize o kadar saygılı davrandı ki, nazikliğini hiç bırakmadı. Sonunda da kendisini davet ettiğimiz için teşekkür etti ve gitti. Türk oyuncularla bunu yapmanız mümkün değil.”