Acısıyla tatlısıyla bir sezonu daha geride bıraktık…
Bursaspor A takımı açısından 2015-2016’nın mutluluk verici geçtiğini söylemek mümkün değil.
Bir çok kişi şu günlerde geçmiş Bölükbaşı yönetiminin kulaklarını çınlatıyor.
Özellikle Şenol Güneş’in Beşiktaş’ı şampiyonluğa ulaştırmasından sonra bu tepkiler iyice arttı.
Ortak görüş, “Geçen sezonki o kadro dağıtılmayıp bir kaç takviye yapılmış olsaydı, şimdi şampiyonluğu biz kutluyorduk. Bursaspor’un geleceğini çalanlara yazıklar olsun. Üstüne üstlük 300 trilyona yakın borç yapıp kulübü uçuruma sürüklediler” yönünde…
Bu görüşe katılmamak mümkün mü?
Ah be Başkan Recep Bölükbaşı, keşke ısrar edip o kongrede yeniden aday olmasaydın ya da tutamayacağın sözler vermeseydin de Bursaspor sevdalılarının hayallerini yıkmasaydın.
17 Ocak’taki olağanüstü kongrede Başkan Ali Ay ve ekibinin nasıl bir ateşten gömlek giydiğini kulüpteki mali yıkımın büyüklüğünü ve bağımsız denetleme raporlarını görünce daha iyi anladık.
Yaptıkları çalışma ve yürüttükleri şeffaflıkla kulübün yitirilen itibarını yavaş yavaş geri getiren bu yönetimi kutlamak boynumuzun borcu olmalı.
BU GENÇLERDE HAYAT VAR
Özellikle Batalla ile Deniz takviyeleri ve Hamza Hamzaoğlu’nun gayretleriyle takımın UEFA Avrupa Ligi hedefinden uzakta kalmasına rağmen 44 puana ulaşması sportif açıdan sezonun olumlu gelişmesi oldu.
Kadro mühendisliğinin bu kadar berbat yapıldığı bir sezonda diğer bir teselli de son haftalarda özellikle de Mersin maçında önemli oranda şans bulan altyapı orijinli gençlerin gelecek adına umut saçması oldu.
“Bursaspor’un kurtuluşu altyapıda” ve “2.şampiyonlar Vakıfköy’den çıkacak” söylemlerinin hayal değil gerçek olduğunu bu gençler adeta haykırdı.
Yeni sezon için özellikle transferde akıllı adımlar atmaktan başka çare yok. Sahada gözükmeyen ancak kulübe ağır maliyeti olan oyuncuların hepsinden kurtulmak gerek. Başarıya aç, kendini kanıtlamak isteyen, mücadele gücü yüksek, arma için oynayacak futbolcuları alarak bir kaç deneyimli isimle harmanlayıp dinamik, çok koşan, rakibe nefes aldırmayan, tribünlere keyif veren bir Bursaspor yaratılabilir.
Mersin İY maçında bir kez daha gördük ki şampiyon U 21 takımının hemen her oyuncusu A takım için birer ciddi aday. Hamza Hoca bu gençleri hem Bursaspor’a hem Türk futboluna kazandırarak kariyeri açısından da önemli bir başarı elde edebilir.
Bursaspor’un mali darboğazdan kurtulması için sorumluluk alma zamanı…
Elbette bu kente ve özellikle taraftara da büyük görev düşüyor.
Kombine bilette geçen sezonki 22 bin rakamı 35 binlere çıkmalı. Timsah Arena’daki isim hakkı, loca, kapı gibi gelir getirici tüm unsurlar biran önce satılmalı.
3 milyonluk kent gücünü birleştirirse Bursaspor bir kaç yıl içerisinde yeniden şampiyonluğun en önemli favorilerinden biri olabilir.
HELAL SANA BATALLA
Bursaspor tarihinin en iyi yabancı oyuncularından biri olan Pablo Martin Batalla’ya helal olsun…
İlerlemiş yaşına rağmen gençlere dahi adeta taş çıkartan Arjantinli yıldızın profesyonelliğin dışında tam bir Bursasporlu olduğunu düşünüyorum.
Mersin İdman Yurdu maçında etrafındaki 5 gence gerek pasları, gerek asistleri gerekse yönlerdirmeleriyle öylesine yardımcı oldu ki, “helal olsun” dedirtti.
Kaptanlığı herkesten çok hak eden Bücür Tangocu bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle takımın en çok koşan ismi olması da takdire şayan. Aldığı ücreti kuruşuna kadar hak eden Batalla ile gençlerin yaşadığı o sevinç yumaklarını yeni sezonda da hem Timsah Arena’da hem de deplasmanda görmek dileğiyle…