Ankara-Şam arasında dolaylı olarak diyalog kurulmuş durumda. Henüz yüz yüze gelinmedi ama Türkiye ve Rusya askeri anlaşması Suriye’yi de kapsıyor.

Şu iki haber, dünkü akış içinde yan yana geldi: Birincisi, İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam yakınlarındaki bir askeri havaalanına düzenlediği roket

Washington, nihayet baklayı ağzından çıkardı: “Türkiye’nin gitgide daha bağımsız ve çok yönelimli dış politikası NATO’nun uyumu ve NATO-AB işbirliği karşısında

CIA, yeni seçilen Başkan Donald Trum’ı nihayet yola getirmeye başlamış. Bilindiği gibi Trump, ABD başkanlık seçimlerine yönelik “Rusya’nın siber müdahalesi”

Suriye’ydi, Irak’tı, Rusya’ydı, IŞİD’di, terördü derken Kıbrıs’ı unutur gibi olduk. Oysa 12 Ocak’ta, yani 4 gün sonra Cenevre’de yapılacak Kıbrıs

Pentagon’un “Obama Dönemi” raporuna göre Rusya’nın Suriye’deki askeri operasyonları 2015 yılının sonlarına doğru başlamıştı. ABD o zamanlar öfkeliydi. 2014’te Kırım’ı

Donald Trump, ABD Başkanlık koltuğuna oturmasına sayılı günler kala Rusya’nın seçimlere siber müdahalede bulunduğuna ilişkin istihbarat raporlarını tartışmaya açtı. Trump,

Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşması… Bu yakınlığın yoğunlaşması… Giderek askeri işbirliğinin devreye girmesi… Batı’da ciddi biçimde endişelere yol açtı. Ne var ki,

Suriye lideri Beşar Esad, İtalyan “Il Giornale” gazetesine yaptığı açıklamada, ülkesindeki terörü “doğrudan ya da dolaylı olarak” Avrupa ülkelerinin desteklediğini

Suriye’de altı yıldır süren iç savaşta ateşkesi gerçekleştirebilmek ve barışı sağlayabilmek adına ABD ve koalisyon, ne yaptı? Göstermelik toplantılar, görüşmeler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “ABD önderliğindeki koalisyonun Suriye’de terör örgütlerini desteklediği… Ve bu yönde kanıtlar olduğu” şeklindeki açıklamasına ABD’den tepki

ABD ve koalisyon ülkeleriyle Rusya arasında “toplu mezar” kavgası yakındır… Çünkü Halep’te teröristlerin elinden kurtarılan bir bölgede Ruslar birden fazla

New York’ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 23 Aralık 2016 tarihli toplantısı… Görüşülen tasarı: İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşiminin

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ABD’ye çağrıda bulundu: “Gel sen de üçlü formata katıl. Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’de barış

‘İran, Rusya ve Türkiye, içinde pek çok etnik grubu barındıran, çok mezhepli, demokratik ve seküler bir devlet olarak Suriye Arap

İyimser açıdan bakarsak… Moskova’da, Rusya-Türkiye-İran arasında düzenlenen “Suriye” zirvesi daha şimdiden yaraya merhem olacakmış gibi görünüyor. Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Hüseyin

Barack Obama görevinden ayrılırken, arkasında Suriye sorununu bırakacak ki, Trump uğraşsın dursun. Gerçi sorun çözüm aşamasına girdi sayılır. Bu gidişle

Suriye’de Esad’ı devirme ve rejimi değiştirme savaşını başlatanlar Halep yenilgisiyle birlikte jeopolitik açıdan hüsrana uğramış oldular. Kimdir onlar? Tabii en

Halep’teki sivillerin güvenliğinin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması konusunda ciddi şekilde harekete geçen ülkeler Türkiye ve Rusya oldu. İki ülkenin

Altını çizdiğimiz şu sözlerin sahibi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu… Okuyoruz: “Kimse somut bir öneri getirmiyor. Tüm dünya Esad karşısında zemin

CIA, Rusya’nın ABD’deki seçimlere müdahale ettiğini ileri sürüyorsa, Başkan Obama da soruşturma emri veriyorsa durum vahim demektir. CIA gerçekten Rus

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Almanya’daki AGİT Zirvesi’nde, “Bazı liderlerin, gücünü pekiştirmek için anayasayı değiştirme hamlelerini görüyoruz” demiş. Kerry kimi

Suriye’deki savaşın Avrupa için stratejik önemi kalmadı. Kriz, tüm bölgeyi ve özellikle Avrupa’nın güneyini istikrarsızlaştırdı ve açmaza soktu. Avrupa’daki aşırı

2011 yılıydı Suriye krizi patladığında… Esad yıkılacak diyorlardı. Ve aradaki 6 yıl, “Ha yıkıldı, ha yıkılacak” diyerek geçti. Ama tersi