Dünya, ABD Başkanı Donald Trump’ı dengesiz bir lider olarak tanıdı. Çünkü onun ne zaman ne yapacağı, kime ne söyleyeceği, ne

Amerikan Kongresi’nde Trump’ın Suriye sorununa yaklaşımı tartışılıyor: Suriye’den çıkma planı, bir yol haritası hazırlanması, kimyasal saldırı iddiaları vs. Ne Cumhuriyetçiler,

Yılların Ortadoğu muhabiri Robert Fisk herkesten önce Duma’ya ulaşmış, kimyasal saldırı iddialarını araştırmış, hastanedeki hastaları ziyaret etmiş, doktorlarla görüşmüş. Fisk’in

ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik füze saldırısı cumartesi günü sabaha karşı gerçekleştirildi. Gerekçe, Şam yönetiminin Doğu Guta’nın Duma bölgesinde

2003’te, aynen bugün Suriye’ye yapıldığı gibi Irak’a müdahalede bulunulmuş sonra da ülke işgal edilmişti. Başrolde, bugün olduğu gibi yine ABD

Suriye’ye saldırı konusunda Avrupa’da bölünme var. İngiltere ve Fransa, ABD’nin öncülüğünde saldırıdan yana. Almanya, İtalya, Belçika ve Hollanda’ysa saldırıya karşı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kremlin’e Twitter üzerinden gönderdiği “Akıllı, şirin ve yepyeni Amerikan füzeleri” mesajı aslında bir tehditti ama kimse

İsrail savaş uçaklarının Suriye’deki bir askeri hava üssüne füzelerle saldırması, Doğu Guta’daki kimyasal saldırı iddialarının hemen ardından geldi. İkisi arasında

Cuma günü Gazze’de barışçıl nitelikteki “Büyük Dönüş” yürüyüşünün ikincisi gerçekleştirildi. Birincisinde olduğu gibi bu kez de İsrail askerleri gerçek mermilerle

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, misilleme kararlarla tırmandıkça tırmanıyor. İki dev arasındaki gerilim durdurulamaz bir noktaya gelebilir. O zaman

Savaştan 15 yıl sonra BBC, “Irak’ta kimyasal silah bulunduğu” yalanını, dönemin OPCW (Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü) Başkanı Brezilyalı Jose Bustani’nin

Fransa’da, geçenlerde, yaşlı bir Yahudi kadın bıçaklanarak öldürülmüş, cesedi de eviyle birlikte ateşe verilmişti. Kadının adı Mireille Knoll’du. 85 yaşındaydı.

Filistinlilerin bu yılki 30 Mart “Toprak Günü” anması İsrail’de panik yarattı. Washington’ın var gücüyle destek vermesine karşın Netanyahu hükümeti soğukkanlılığını

ABD, İngiltere, Fransa, İsrail, Suudi Arabistan… Yanı sıra bu beşlinin başını çektiği uluslararası koalisyon… Ve koalisyon tarafından desteklenen dünyanın en

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçen hafta Washington’daydı. Beyaz Saray’da Başkan Trump tarafından kabul edildi. Görüşmede İran başta

Rusya’nın asıl canını sıkan, 14 AB üyesi ülkeyle Kanada ve Ukrayna’nın kararı değil, ABD Başkanı Donald Trump’ın tavrı oldu. İngiltere

Avrupa ve ABD’de liderlerin, Rusya’da seçimi kazanan Putin’e kutlama telefonları açmaları İngiltere Başbakanı Theresa May’i öfkelendirdi. Oysa May Rusya’yla ipleri

 Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin harekâtı devam ederken ABD suskun kalmıştı. Bir şeyler olsun diye bekliyor gibiydi. İki aya yakın süre

Cuma akşamı, haberi tüm dünyaya İngiliz Reuters’la Fransız AFP yaymıştı. İki ajans da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’de hastaneyi top ateşine

Sorun, İngiltere’yle Rusya arasındaydı. Sonra ABD, Almanya ve Fransa da devreye girdi. Ve ortak bir açıklamayla hepsi birden Rusya’nın karşısına

ABD Başkanı Donald Trump, geçen yıl “işkencenin işe yaradığını düşündüğünü” söylemişti Fox televizyonunda. New York Times şimdi bunu anımsatıyor. O

ABD Savunma Bakanı James Mattis, Doğu Guta’da klor saldırısı düzenlendiğine ilişkin haberler aldıklarını söylüyor. Yine mi? Evet yine! Yalnız bu

Spordaki sloganlara benzetilmişti ilk başta. Söyleyen de pek ciddiye alınmadığı için üzerinde pek durulmamıştı. Ama gerçek oldu. ABD Başkanı Donald

“Bunak, akıl hastası” Trump, “küçük roket adam” Kim’in masaya oturma davetini kabul ederek, tüm dünyayı şaşırttı. Bu durum bir başarının