Son iki gün içinde S-400 sorunu nedeniyle ABD ve Türkiye arasındaki karşılıklı açıklamaların çok kritik öneme sahip olduğunu belirtmeliyiz.

*

İlk adım Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham’dan geldi. Graham, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu aradı ve ondan “S-400’ü aldınız, hiç olmazsa aktive etmeyin. O zaman biz de yaptırımları uygulamayız” dedi.

Graham’dan Çavuşoğlu’yla görüşmesini isteyenin Başkan Donald Trump olduğu öğrenildi.

*

İkinci adımı ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo attı. Pompeo, Bloomberg televizyonuna yaptığı açıklamada bir anlamda Senatör Graham’ın söylediklerini tekrarladı:

“Türklere S-400’ün operasyonel hale getirilmesinin kabul edilemez olduğunu açıkça vurguladık. F-35 programını engelleyerek bir adım atmış bulunuyoruz. Yaptırımlar fazlalaşabilir. Bu da S-400’ün aktive olup olmamasına bağlıdır.”

*

Ertesi gün, ABD’den gelen bu mesajlara Türkiye’nin yanıtını veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Erdoğan önce Suriye sınırı ve güvenli bölge sorunu üzerinde durarak gayet net ve anlaşılır bir ifadeyle şu açıklamayı yaptı:

“ABD’yle Suriye sınırları boyunca güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmeler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın Fırat’ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız.”

*

Erdoğan’ın, ABD’nin S-400’ü aktif hale getirmeyin talebine verdiği yanıtsa Washington’ı şoke etti: Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Rus hava savunma sistemlerini 2020’den itibaren aktif olarak kullanmaya başlayacağını duyurdu. Erdoğan şu anda montaj ve eğitim aşamalarının devam ettiğini bildirdi.

*

Cumhurbaşkanı’nın “F-35” mesajı da şöyleydi:

“F-35’i vermiyor musunuz? Peki, kusura bakmayın biz o konuda da yine tedbirlerimizi alırız, başka yerlere döneriz. Bu konuda çalışmalarımızı yaptık yapıyoruz. Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçları neyi gerektiriyorsa onu gerçekleştireceğiz.”

Olasıdır ki, Recep Tayyip Erdoğan Rusların Türkiye’ye önerdiği savaş uçağını anımsatıyordu.

*

Öte yandan Avrupa Birliği de, Kıbrıs adası çevresinde başlattığı doğalgaz arama çalışmaları nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulama kararı almıştı.

*

Economist dergisinin son sayısındaki bir yorumda Ankara’yla ilişkilerin çöküşe geçtiği öne sürülürken Türkiye’nin 100 yıl sonra Batı’dan kopmaya başladığı yorumu yapıldı.

*

Peki, hem ABD hem Avrupa, Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştırdıklarının farkında değiller mi? Türkiye’nin Doğu’da kendine yeni müttefikler aramak durumunda kaldığını görmüyorlar mı?

*

İsmet İnönü’nün ünlü sözüdür:

“Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır!”

İçinden geçtiğimiz şu süreçte olan budur…