Fransa’da, geçenlerde, yaşlı bir Yahudi kadın bıçaklanarak öldürülmüş, cesedi de eviyle birlikte ateşe verilmişti. Kadının adı Mireille Knoll’du. 85 yaşındaydı. 1942 yılında Paris’te toplanarak Nazi Almanya’sındaki çalışma kamplarına gönderilenler arasından son anda kurtulmayı başarmıştı.
Mireille Knoll için Paris’te, Yahudi olanlardan ve olmayanlardan oluşan onbinlerce insanın katıldığı sessiz bir yürüyüş düzenlendi, Yahudi düşmanlığını kınayan pankartlar taşındı.
*
O görkemli eylemden iki gün sonraysa İsrail askerleri Gazze’deki barışçıl yürüyüşe katılan Filistinlilerin üzerine gerçek mermilerle ateş açarak 17 kişinin ölümüne, 1400 dolayındaki kişinin de yaralanmasına yol açtılar.
*
Peki, Paris’te yine yürüyüş var mı? Avrupa medyasında, örneğin Alman haber kanalı DW’de “Filistinli düşmanlığına artık yeter” başlıklı yorumlar yer aldı mı? “Kaygılıyım” diyenler oldu mu? “İnsanım” diyenler, insanlığını kanıtlayacak bir söz söyledi mi, bir tepki verdi mi?
Tamam, Yahudi düşmanlığına tepki gösterilsin. İyi de, İsrail yönetiminin Filistin düşmanlığı karşısındaki sessizliğe ne diyelim?
Eğer “İnsanım” diyorsanız, yaşlı bir Yahudi kadının hunharca öldürülmesine nasıl tepki veriyorsanız, aynı tepkiyi, belki daha fazlasını, İsrail askerlerinin öldürdüğü Filistinliler için de vermelisiniz.
Yoksa, Filistinlilerin üzerine ateş açan askerler hakkında “Madalyayı hak ediyorlar” diyen İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman’dan bir farkınız kalmaz.
*
Şu anda Fransızların insanlığı sınanıyor. Anlaşılıyor ki, yürüyüş yapmayacaklar. Kalplerinde bir sızı, bir acı hissediyorlar mı, onu da bilmenin olanağı yok.
Hükümet adına yapılan bir açıklamadaysa “derin endişe” duyulduğu belirtiliyor.
Buna bir de şu cümle eklenmiş: “Filistinlilerin huzur içinde gösteri yapma hakları vardır.”
Tabii yaraya merhem olmayacak açıklamaları sıralamak, her zaman yaptıkları şey.
Macron yönetimi, BMGK’da İsrail’in hamisi olan üyelere karşı çıkıyor mu, çıkmıyor mu? Onların üzerinde etkili olabiliyor mu, olamıyor mu? Olaya katliam diyebiliyor mu, diyemiyor mu? Gerisi lafü güzaf…
İsrail’e karşı Arap dayanışmasına Riyad izin verir mi?
Arap Birliği bugün olağanüstü toplanıyor Filistin için. Üyeler İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamını ele alacaklar. Ama geç kaldılar. Katliamın ardından sıcağı sıcağına toplanmaları bekleniyordu. Olmadı. Ya da oldurulmadı.
Oysa İsrail’in kışkırtmaları devam ediyor. Her an yeni bir katliamla karşı karşıya kalabilir Filistinliler. Çünkü Batılılar Netanyahu’nun sırtını sıvazlamayı sürdürüyor.
Toplantıya hangi Arap ülkesi başkanlık edecek o da çok önemli. Yoksa başkanı belirlemek için mi geciktirdiler görüşmeleri?
Örneğin Suudi Arabistan başkanlığında yapılırsa Filistin toplantısı, İsrail askerlerinin işlediği suçların ve Tel Aviv’in devam eden tehlikeli oyunlarının gündeme alınması olanaksız hale gelebilir.