Flipboard
Avrupa Parlamentosu’nda siyasi grupların ortak hazırladığı “Kıbrıs karar tasarısı” ezici bir çoğunlukla kabul edildi. Böylece Türkiye karşıtı tasarı onaylanmış oldu.
Kararda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de devam eden sismik çalışmalarının “yasadışı ve provokatif” nitelikte görüldüğü belirtildi.
*
Oylamanın ardından AP’nin Rum kökenli milletvekili Dimitris Papadakis kararı şöyle değerlendirdi:
“Avrupa Birliği üyesi olmak isteyen Türkiye’nin bugüne kadar izlediği mantık, takındığı otoriter tavır ve küçük devletlere sırtını dönme politikasıyla bölgede oynamak istediği jandarma rolü kabul edilemez.”
*
Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Selim Yerel ise karara tepki gösterirken şöyle konuştu:
“Avrupa Parlamentosu, ne yazık ki, talihsiz bir karar aldı. Parlamento kendi alanına girmeyen, karışılmaması gereken bir sorunda gereksiz, geçersiz ve yapıcı hiçbir yanı olmayan bir kararı kabul etti. Türkiye olarak biz bunu dikkate almayacağız.”
*
AP’de kabul edilen tasarı Türkiye’ye karşı çok ağır bir karar. Çok rahatsız edici ifadeler içeriyor. Tümüyle Rum yönetimi yanlısı bir çizgisi var. KKTC’yi yok sayıyor.
Tamam, bağlayıcılık taşımıyor. Ama Avrupa’nın kafasının içindekiler iyice açığa çıkmış oluyor; üstelik ezici çoğunlukla…
Kararın en önemli yanı, Kıbrıs’ta düşmanca tavırları, Türkiye’ye karşı Doğu Akdeniz’deki cepheleşmeyi kışkırtması.
Rum yönetimi Mısır ve İsrail’le zaten bir cephe oluşturmuştu. Avrupa Parlamentosu da şimdi körüklüyor.
*
Önümüzdeki yolun tehlikelerle dolu olduğunu anlamayan yoktur herhalde.
Doğu Akdeniz’deki olası enerji kaynakları bu gidişle tüm bölgeyi tutuşturacak gibi görünüyor…
AP’de sağduyu sahibi tek adam
Avrupa Parlamentosu’ndaki görüşmelerde olumlu mesaj veren tek isim, AB Komisyonu genişleme müzakerelerinden sorumlu üyesi Johannes Hahn oldu. Hahn, Türkiye’den Kıbrıs’ın egemenlik haklarına saygı duymasını, gerginliği artıracak eylemlerden kaçınmasını isterken Rum yönetimine de görüşme masasına dönmesi gerektiğini bildirdi.
Hahn’ın, parlamentodaki düşmanca havanın aksine Türkiye’yle daha derin siyasi ve ekonomik ilişkiden yana mesajlar vermesi dikkati çekti.
