Donald Trump’ın ABD’si İsrail’i koruyacağım, İran’ı dize getireceğim derken Türkiye’yi kaybetmenin eşiğine geldi. Tabii, kaybeden sadece ABD olmayacak, NATO da en güçlü ortaklarından birini kaybetmiş olacak.
Amerikalı dört senatörün tehditleri neydi öyle…
“Uyarıyoruz, ya S-400, ya F-35! Ya ABD, ya Rusya! Türkiye artık bir seçim yapmak zorunda! S-400’ü tercih ettiği takdirde yaptırımlar devreye sokulacak.
Nedir onlar? Türkiye F-35 programından çıkarılacak, uluslararası piyasalardan kaynak bulması zorlaşacak, dış yatırımcılar Türkiye’ye girmekten kaçınacak, havacılık, uzay ve savunma sanayileri sorun yaşayacak ve benzerleri…”
*
ABD’den gelen tehdit, sürpriz olmadı. Ankara hazırlıklıydı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin yeni uçaklara ihtiyacı olduğunu belirterek, “F-35’ler olmazsa herhangi bir yerden uçak almak durumundayız” derken Rusya’nın Su-34 ve Su-57 uçaklarını anımsattı.
Çavuşoğlu’nun bu sözleri, Türkiye’nin alacağı yeni uçaklar konusunda Rusya’yı düşündüğünü ortaya çıkardı.
Sputnik’e açıklama yapan Rusya Savunma Bakanlığı’ndan bir uzmansa Türkiye’nin 5. kuşak savaş uçağı Su-57’leri ithal eden ilk ülke olabileceğini söyledi. Rus uzman, ABD’nin F-35’leri vermemesi durumunda Su-57’lerin Ankara’ya alternatif olarak önerilebileceğini ifade etti.
Uzmana göre Su-57 taktik ve teknik özellikleriyle muharebe yeteneği açısından ABD’li eşdeğerini belirgin bir şekilde geride bırakıyordu.
*
Bu konulardaki gelişmeleri doğrulayan başka bir haber de Washington’da bir vakfın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet’ten geldi. Aybet, “Eğer ABD bugünkü gibi sıfır toplamlı oyunla Türkiye’ye yaklaşmaya devam ederse o zaman şu anda (iki ülke ilişkilerinde) gelecek için açık olan kapılar bölgedeki başka bir ortağa doğru dönebilir ki, o da Rusya’dır” diyordu.
Toplantıda bulunan ABD’nin eski NATO Büyükelçisi Nicholas Burns de, Aybet’i dinledikten sonra çok sert bir konuşma yaptı ve Türkiye’nin S-400 almasının NATO’ya ihanet olduğunu öne sürdü. Burns S-400’ün alınması halinde Türkiye’nin NATO içinde dışlanacağını savundu.
*
Rusya da bu arada boş durmadı. Mevlüt Çavuşoğlu’nun “ABD Patriot satarsa alırız ama satmazsa ikinci bir S-400 ya da başka bir hava savunma sistemi alabiliriz” şeklindeki sözlerinin hemen ardından Kremlin’den destek açıklaması geldi. Sözcü Dmitriy Peskov, “Rusya’nın Türkiye’ye ikinci bir S-400 hava savunma sistemi satmaya hazır olduğunu” belirtti.
Moskova o kadarla da kalmadı, Türkiye’yle ortak helikopter üretimine ilişkin ciddi bir işaret verdi. Rusya helikopterleri Genel Müdürü Andrey Boginskiy, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son ziyareti sırasında bu konunun da görüşmelerde ele alındığını açıkladı. Boginskiy önceliğin yangınla mücadele amaçlı helikopterlerde olduğunu bildirerek, “Türkiye’nin savaş helikopteri üretiminde başarılı deneyimleri var. Onun için her türlü teklife açığız” diye konuştu.
*
Aslında sorun tek başına S-400 değilmiş gibi görünüyor.
ABD’yi gerçekte öfkelendiren Türkiye-Rusya ilişkilerinin askeri ve ekonomik açıdan beklenmedik bir hızla gelişmesi olmalı.
Ne SSCB döneminde, ne de SSCB’nin dağılmasından sonraki dönemde böylesine bir yakınlaşma hiç yaşanmamıştı.
Ama bu durumun kendiliğinden geliştiği de söylenemez.
Sağlıklı bir değerlendirme yapmak isteyenlerTürkiye-ABD ilişkilerini ve o ilişkilerdeki değişimi masaya yatırmak durumundalar.