Türkiye’nin Irak’taki Sincar kentiyle Suriye’deki Karaçok Dağı’nda bulunan PKK/YPG hedeflerine düzenlediği hava operasyonları ABD’nin kendi çıkarları doğrultusunda oluşturduğu dengeleri altüst etti.
Tabii öncelikle ve özellikle Suriye’nin kuzeyindeki dengeler sarsıldı.
Biraz geriye dönelim…
Ya pazardı ya pazartesiydi: PYD/YPG’de toplanan Kürt birlikleri, ABD uçaklarının hava desteği altında Rakka’ya gidilecek yol üzerindeki Tabka kentine girmişlerdi. IŞİD püskürtülmüş ve Tabka’nın yönetimi YPG’ye geçmişti.
*
Türkiye’nin, Karaçok Dağı’ndaki YPG mevzilerine düzenlediği hava operasyonu bunun arkasından geldi. Ve açıkça geldi. Operasyon öncesi Ankara, hem diplomatik hem de askeri kanallardan Washington’ı bilgilendirdi. Tabii Moskova’ya da bilgi verildi. Hatta Barzani de uyarıldı.
Ankara, ABD’nin YPG’yle birlikte düzenlediği Tabka operasyonundan rahatsız olduğunu göstermek ister gibiydi.
Washington, PYD/YPG’yle birlikte bir “Suriye’nin kuzeyi planı” hazırladıysa, bunu bir kez daha düşünmeliydi.
*
Mesajın alındığını söylemek mümkündü çünkü verilen tepki oldukça ölçülüydü:
Koalisyonun onayı yoktu…
ABD derinden endişeliydi ve bu endişesini Türk hükümetine doğrudan iletti… Bu tür eylemler sahada IŞİD’le savaşan ortaklarına zarar veriyordu…
Bu açıklama PYD/YPG’yi tatmin etmedi tabii… Onlar herhalde ABD’den daha sert bir yanıt bekliyorlardı.
Örgütün sözcüsü, ABD’nin öncülüğündeki koalisyonun haberi olmadan Türkiye’nin hava operasyonu düzenleyemeyeceğini ileri sürdü.
Sözcü, Trump yönetiminin tepkisini yetersiz bulduklarını da belirterek “Eğer tepki buysa biz bu tepkiyi kabul etmiyoruz” dedi.
PYD Eşbaşkanı Salih Müslim de, koalisyonun onayı olmadan Türkiye’nin uçaklarının uçamayacağı iddiasını yineledi ve koalisyonu açıklama yapmaya çağırdı.
Ankara, öyle anlaşılıyordu ki, Washington, Moskova ve Erbil’i sadece bilgilendirmişti.
Kim kimden onay alıyordu ki? Örneğin Tabka operasyonunda onay mı alınmıştı?
*
Rusya’nın çıkışı da anlamlıydı. Geç saatlerde Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama, ABD’nin verdiği tepkiye oranla daha sertti: “Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki Kürtlere, bu ülkenin meşru yönetimlerini es geçerek düzenlediği hava saldırıları kabul edilemez. Saldırılar uluslararası ilişkilerin temel ilkelerine aykırıdır” diyordu Lavrov’un bakanlığı…
Moskova’nın çok ciddi şekilde endişelendiğini belirttiği açıklamada altı çizilen bir diğer bölümse şöyleydi:
“Türk askerlerinin her şeyden önce IŞİD’e karşı koyan Kürt güçlerine saldırması söz konusu. Irak ve Suriye’de terörle mücadelenin halen bitmeye uzak olduğu bir ortamda bu tür eylemlerin teröre karşı güçlerin birleşmesine katkıda bulunmadığı ortadadır.”
*
Ruslar ilk kez PYD/YPG’ye, Washington’ın da ötesine geçerek böylesine açıkça sahip çıkıyor.
Tek fark, Moskova’nın gayet net konuşması… Lafı dolandırmaması ve ne düşünüyorsa söylemesi…
Şimdi, daha da zor bir döneme giriliyor Suriye sorununda.
Oyuncular aynı ama oyun değişiyor gibi…