Açıklama “tak” diye geldi. Akşam saatleriydi. Ankara’daki alçak saldırıyı üstlenen TAK oldu. TAK neydi? PKK’nın bir kolu olarak bilinen “Kürdistan Özgürlük Şahinleri” isimli terör örgütüydü.
TAK, saldırıyı gerçekleştirenin örgütün militanlarından Abdulbaki Sönmez olduğunu belirtmeyi de ihmal etmedi. Böylece PYD suçlanmaktan, ABD de suç ortağı gibi algılanmaktan kurtulacaktı. Öyle sanılıyordu.
TAK açıklamasının Erdoğan-Obama telefon görüşmesinin hemen öncesine denk gelmesi ve de ABD’nin PYD/YPG’ye yönelik tezini güçlendirme doğrultusunda olması anlamlıydı.
Böyle bir açıklama yapılması sanki PKK’dan rica edilmişti.
*
Aynı saatlerde Amerika’nın Sesi’nde İncirlik Üssü’nün kullanımının Türkiye’de tartışmaya açıldığına ilişkin bir haber dolaşıma giriverdi.
Gerçi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söz konusu tartışmanın “yanlış” olduğunu belirterek ateşin bacayı sarmasına engel oldu olmasına ama Washington da mesajı almıştı.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na telefonda “İncirlik Üssü” sorusu sormuş olmalı. Arayan Kerry’ydi çünkü. Ama yapılan açıklamada, “Bakan Kerry, ABD’nin NATO müttefikimiz Türkiye ile terörle mücadeledeki ortaklığına sarsılmaz bir şekilde bağlı olduğunu bir kez daha vurgulamıştır” ifadesiyle yetinildi.
*
Ne ki Washington’da PYD ve Türkiye tartışması da başlamıştı artık.
PYD için ABD’nin Türkiye’yi kaybetmesine değer miydi?
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Washington’ın Suriye’de PYD’ye bu kadar bağımlı hale gelmesini eleştiriyordu.
Jeffrey’nin, Atlantik Konseyi’ndeki konuşmasında Obama yönetimine yaptığı uyarı şöyleydi:
“Sahada IŞİD’e karşı kim savaşıyorsa ona bağımlı hale geldik. Bu yüzden Suriyeli Kürtleri yani PYD’yi olası bir müttefik olarak gördük. Ama IŞİD’le savaştaki güçleri sınırlı çünkü Kürt bölgesi olmayan yerlere konuşlanmaları mümkün değil. Üstelik Türkiye bu savaşta hayati öneme sahip ve onlar da PYD’yi düşman olarak görüyor.”
*
Türkiye’yi yakından tanıyan eski Büyükelçi Jeffrey’ye göre Ankara bir yandan Rusya, Suriye ve İran ittifakına karşılık vermeye çalışırken, bir yandan da ABD’ye elini uzatıyordu.
Başkan Barack Obama dün gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzattığı eli tutmuş muydu acaba?
Suudi generallerden Suriye’ye asker uyarısı
Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanlığı’ndan 10 general, Suriye’ye asker gönderilmesinin doğuracağı tehlikeli sonuçlar konusunda Riyad’a uyarıda bulundu.
Suudi Veliahdı Prens Muhammed bin Naif’e ortak imzalı bir mektup gönderen generaller Suriye’de Suudi askerinin bulunmasının ulusal güvenlik açısından tehlikeli sonuçlara yol açacağını belirttiler.
Yemen’deki “Kararlılık Fırtınası” operasyonunun Suudi kara kuvvetlerinin yetersizliğini ortaya çıkardığını da ifade eden generaller, siyasi yönetimin Suriye’ye asker gönderilmesine ilişkin karardan vazgeçmesini talep ettiler. (Kaynak: YDH)