Sürpriz mesaj Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den geldi: “Türkiye’yle ilişkileri düzeltmek istiyoruz.”
Türk jetlerinin Rus savaş uçağını düşürmesinin üzerinden altı ayı aşkın bir zaman geçmişti.
Mekân Atina’ydı: Putin Yunanistan’ı ziyaret etmiş ve Başbakan Çipras’la ortak basın toplantısı düzenlemişti.
Bir soru soruldu Rus lidere… Ya da sorduruldu, Türkiye’yle ilişkilerin durumu hakkında. O da, uçak olayından bu yana, hiç olmadığı kadar soğukkanlılıkla yanıt verdi.
Tabii özürdür, tazminattır gibi talepleri tekrarladı ama Putin’in asıl öne çıkan sözleri, “Türkiye’ye karşı savaşmayı hiçbir zaman düşünmedik” ve “Biz de ilişkilerin düzelmesini istiyoruz” oldu.
Bu durum, Moskova cephesinden yansıyan pozitif bir işaretti sanki…
Bir kere yumuşama var Putin’in dilinde.
Suriye’de “Kürt devleti” konusunda da “Bizim işimiz değil” yanıtını veriyor.
Ya kimin işi? “ABD’nin işi” der gibi…
Türk akımı da gündemden düşürülmedi. İlişkiler düzelir düzelmez kaldığı yerden devam edilecekmiş havası esiyor.
Putin, “Türkiye’yle iletişim içindeyiz” diyor. İletişimin hangi düzeyde olduğunu söylemiyor ama kapıların kapanmadığını da belirtmiş oluyor.
Rus liderin Ankara’ya yönelik yumuşama işareti verdiği bu son çıkışının Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerilimin doruğa tırmandığı zamana denk gelmesi de, ayrıca dikkat gerektiren bir durum.
Görünen o ki, fırsatlar hem Ankara’nın, hem Moskova’nın önünde.
Yeter ki, her iki tarafın da uğradığı zarar daha da büyümeden, ilişkiler düzeltilsin…
NATO’da “Suriye” görüşmesi
Asker gönderilsin mi, gönderilmesin mi? Bu tartışma iç savaş süresince gündemden hiç düşmedi. Gönderilsin diyenler oldu, karşı çıkanlar oldu. Hatta NATO gizlice Suriye’de faaliyet gösteriyor, iç savaşı da NATO kışkırtıyor diyenler de oldu.
NATO Parlamenter Asamblesi Bahar Oturumu Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlendi bu yıl. Türk Grubu üyeleri de katılıyor. Oturumun gündeminde “Suriye” de var.
Asamble Başkanı Michael R. Turner’a basın toplantısında gazeteciler soruyorlar: “NATO’nun Suriye’ye asker gönderme gibi bir planı var mı?”
Turner’ın yanıtı ne “evet”, ne “hayır”. Diyor ki, “IŞİD’e karşı mücadele etmek ve istikrarı sağlamak dışında hiç kimse Suriye’de askeri varlığı savunmaz. IŞİD mağlup edilmeli çünkü hepimiz için büyük bir kanser konumundadır. Avrupa’daki saldırılar uluslararası tehdit niteliğindedir. NATO müttefikleriyle bu hususlar üzerinde çalışılacaktır.”
Bu sözlerden ne anlamamız gerekiyor? NATO bu işe karışamaz, asker gönderemez mi demek istiyor Asamble Başkanı? Öyle bir şey demiyor. Ama üzerinde çalışılacağını söylüyor.
Afganistan, Irak ve Libya ABD/NATO’nun eseri… Yetmemiş ki, bu diziye bir de Suriye’yi eklemek istiyor olabilirler…