Olay Gazetesi Bursa

Türk dış politikasında yıldızın parladığı dönem

Astana bildirisi, Batılıları utandırmalı. Suriye’yi paramparça etmeye kalkışan ABD ve Avrupa’nın yenilgisinin belgesidir gerçekte bu bildiri. Ve tabii Türkiye, Rusya (artı Çin) ve İran’ın da başarısıdır, hem de büyük başarısı… İki ayrı cephe sanki…  Doğu ve batı cepheleri gibi… Karşılaştırma kaçınılmaz. Suriye krizi denilince dünyanın aklına ABD, İngiltere, Fransa, İsrail ve diğer Batılılar geliyor. Esad’ı […]

Astana bildirisi, Batılıları utandırmalı.

Suriye’yi paramparça etmeye kalkışan ABD ve Avrupa’nın yenilgisinin belgesidir gerçekte bu bildiri.

Ve tabii Türkiye, Rusya (artı Çin) ve İran’ın da başarısıdır, hem de büyük başarısı…

İki ayrı cephe sanki…  Doğu ve batı cepheleri gibi…

Karşılaştırma kaçınılmaz.

Suriye krizi denilince dünyanın aklına ABD, İngiltere, Fransa, İsrail ve diğer Batılılar geliyor.

Esad’ı devirelim derken terörü beslediler.

Ama şimdi onlar da korku içinde.

Bu gidişle Astana bildirisindeki vurgulamalara katılmadan ve destek vermeden rahat edemeyecekler.

Şunun bir kez daha doğrulanması, ABD ve Avrupa için de önemli:

“Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü korunmalı, bunlara bağlı kalınmalı. Ve de Suriye, ırkçılık ve mezhepçilikten uzak, demokratik ve laik bir devlet olmalı.”

*

Ateşkes devam ediyor.

Batılılar kışkırtmadığı takdirde devam edecek gibi de görünüyor.

Garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran anlaştılar, ateşkese uyulup uyulmadığını denetleyecek bir mekanizmayı kurdular bile.

Ayrıca bu mekanizma, Suriye’de IŞİD ve Nusra Cephesine karşı olan silahlı grupların bir araya gelmelerini sağlayıp onları terörle mücadeleye yönlendirecek. Bu da hemen başlamış olabilir.

Türkiye, Rusya ve İran belli ki çok hızlı hareket ediyorlar. Sorunlara çözüm üretiminde zaman kaybına tahammülleri yok gibi.

*

8 Şubat’ta başlayacak Cenevre görüşmelerine bir şey kalmadı.

Ama Rusya, Türkiye ve İran için uzun bir süre bu. İki haftada neler yapılmaz ki…

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov yarın bazı muhalif grupların temsilcileriyle Moskova’da bir araya gelecek.

Tabii Türkiye ve İran dışişleri bakanlarıyla da temas halinde olacak. Koordinasyonsuz hareket etmek yok.

8 Şubat’a kadar boşluk bırakmak hata olur.

Sorunlar büyük, konular önemli…

Örneğin Suriye’nin yeni anayasası nasıl olacak?

Garantör ülkeler ve Suriye bu konuyu belli bir noktaya getirmiş olmalılar ki, Anayasa taslağının Astana’da muhaliflerin temsilcilerine de sunulduğuna ilişkin bilgiler var.

Cenevre’ye kadar, tartışıp berrak hale getirmeye çalışıyor olabilirler.

*

Astana zirvesine ev sahipliği yapan Kazakistan Dışişleri Bakanlığı’nın, Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko bakın ne diyor:

“Suriye görüşmelerinde asıl başarı Rusya ve Türkiye’ye aittir. Düne kadar çatışan Suriyeli taraflar Moskova ve Ankara’nın sayesinde altı yıl sonra Astana’da ilk kez masaya oturdular.

Ama şunu da eklemek isterim: Eğer Rus-Türk barışı olmasaydı, bu görüşme de yapılamazdı. Barış, diğer barışı beraberinde getirdi.”

*

Türkiye, usta bir satranç oyuncusu gibi, tarihin zor bir döneminden geçilirken dış politikada doğru hamleler yapıyor.

Dünya da bu durumu, Batısı ve Doğusu’yla, yakından izliyor.