Başkan Donald Trump rezil oldu. Daha da önemlisi ABD’yi rezil etti.
Washington’ın dış politikadaki dengeleri öylesine dağıldı ki, bundan sonra toparlamak da kolay olmayacak gibi görünüyor.
Artık ABD, Trump’la yürüyemez. Yürütmezler zaten.
Bugüne değin Trump’ın dağıttıklarını Dışişleri Bakanı Rex Tillerson toparlıyordu. Şimdi o da mümkün değil.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’in fotoğrafının altına şunu yazmış Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung: “Mafya metotlarıyla…” Oylamadan bir gün önce Trump’la birlikte BM üyelerini tehdit ediyordu ya Haley, “mafya”yı yapıştırıvermişler Almanya’da.
Amerikan Dışişleri, bundan sonra nerede kullanacak bu kadın diplomatı?
Ancak Nikki Haley kendiliğinden konuşmuyor elbette.
Onu, mafya dilini kullanarak konuşturanın Başkan Trump olduğu biliniyor. O bakımdan birazcık da olsa mazur görülebilir.
***
Ne var ki Trump’ın işi zor. Mazur görülebilecek hiçbir yanı yok.
Onun için dünya Trump’a “Demokrasi için tehdittir” damgasını vurdu artık.
Oysa kendine çekidüzen verir mi, yakın çevresi onu uyarır mı diye beklenti içine girilmişti. Ama olmadı.
Bakın şimdi ne yazıyorlar: “Trump’ın otokrasi eğilimi gerçek olduğu kadar tehlikeli ve kalıcıdır da.”
***
Başkanlık döneminin sona ermesine üç yıl var.
Amerikalılar için uzun bir süre bu.
Trump’ın yaratacağı tahribat daha üç yıl devam edecek demektir.
Sürenin kısaltılmasının hiç olanağı yok mu?
Bu soru kuşkusuz ABD’de tartışılıyor. Şimdi buna Avrupa da eklendi.
Tabii en büyük korku nükleer silahlar…
Neyse ki, geçenlerde Amerikalı bir general “Trump emir verse bile o emre uymayız” demişti de dünya rahat bir nefes almıştı.
Trump o generale yanıt verdi mi, herhangi bir eylemde bulundu mu acaba? Hiç duyulmadı.
***
Buraya kadar yazdıklarımız Trump’ın dış politikaya, dış ilişkilere, dünyadaki dengelere verdiği zararla ilgili.
Ne ki, o kadarla kalmıyor, Trump, yeni vergi indirimi yasasıyla Amerikan toplumundaki adalet, ahlak, göreceli eşitlik gibi değerleri de yerle bir ediyor.
New York Times’ın yorumu şöyle:
“Zenginler memnun ediliyor, yoksullar cezalandırılıyor. Bu yasanın orta ve yoksul sınıfa yardım etmek gibi bir amacı yok. Tüm istedikleri, Cumhuriyetçi Parti’ye en çok bağış yapan zenginleri nakit parayla ödüllendirmek. Cumhuriyetçiler, bu yasayla bir anlamda fidye ödemesi yapıyor. Trump bataklığı kurutacağına söz vermişti. Tabii bu bir yalandı çünkü hem Trump hem de Cumhuriyetçiler bizi timsahlara yediriyor.”
***
Benzer bir değerlendirme yazısı Washington Post’ta da var. Şu çarpıcı ifadeyi aktarmalıyız ki, Amerikalılar açısından durumun vahametinin boyutları daha iyi anlaşılabilsin:
“Ülkemizin unutulan insanlarına arka çıkacağını söyleyen Trump’a inananlar şimdi bir tekmeyle kenara atıldıklarını görüyorlar. En becerikli şarlatanlar bile eninde sonunda kim olduklarını açığa vuruyorlar.”
New York Times ve Washington Post… İkisi de Amerikan sermayesinin ciddi gazeteleri.
Onlar Trump’ın çıkardığı vergi yasasını “Büyük vergi hırsızlığı” olarak değerlendiriyorsa Beyaz Saray, şiddetli bir toplumsal depremi göze almış demektir.