ABD Başkanı Donald Trump, geçen yıl “işkencenin işe yaradığını düşündüğünü” söylemişti Fox televizyonunda.
New York Times şimdi bunu anımsatıyor.
O zaman, CIA’nın başına işkenceci birinin getirilmesinde şaşılacak bir şey yok.
Ne var ki, işkencecinin kadın olması şaşırtıcı…
Washington Post’un verdiği bilgiye göre, ABD Başkanı’nın CIA Başkanlığı’na atadığı Gina Haspel örgüt içinde “Bilgi toplanmasında işkencenin yararına inanan” bir yönetici olarak tanınıyor.
*
Yıl 2005. Yer Tayland’da bir CIA cezaevi ve videoya çekilen işkence görüntüleri…
Haspel merkezde görevli ve yapılanlara izin veriyor. Sonra da işkence görüntülerinin yok edilmesini istiyor.
Ama Haspel’in yıldızı asıl 11 Eylül 2001 terör saldırıları döneminde parlıyor. Yani, bilgi toplamak için işkencenin rutin bir yöntem haline getirilmesi zamanında…
Belli ki, Trump, Gina Haspel’i çok aramamış; biliyormuş.
Ancak Kongre’de işi zor. Atamanın onaylanması için Haspel’in işkenceye şiddetle karşı çıktığını belirtmesi gerek.
*
Trump’ın Dışişleri Bakanlığı’nda yaptığı değişiklik de ilginç.
Soğukkanlı, ölçülü, dikkatli, diplomasiyi bilmese de diplomat gibi davranan Rex Tillerson’ı bakanlık görevinden alıyor, yerine CIA Başkanı Mike Pompeo’yu getiriyor.
Washington Post’a göre Pompeo, İran politikasında Trump’la aynı görüşleri paylaşıyor. Yani İsrailci. Tillerson öyle değil. O bir denge adamı.
New York Times’a göre de ABD Dışişleri’nde gelen gideni aratacak.
Gazetenin başyazısındaki değerlendirme şöyle:
“Büyük eksiklikleri ve yanlışlıklarına karşın Tillerson, İran, Kuzey Kore, Paris İklim Anlaşması ve Rusya kaynaklı tehditler konusunda şimdiye kadar Trump’a ve çevresindekilere kıyasla çok daha mantıklı ve tutarlı politikalar yürütüyordu.”
*
Şu anda ABD’de gündemi oluşturan tartışmalar bunlar: CIA ve Dışişleri Bakanlığı’ndaki görev değişiklikleri… Daha doğrusu kovulmalar…
Hem WP, hem de NYT verip veriştiriyor…
“Dış politika konusunda sıfır bilgi ve deneyimle bakanlık koltuğuna oturan, başında bulunduğu bakanlığı diplomasiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir başkanın istekleri doğrultusunda yöneten ve bir çok deneyimli diplomatın görevi bırakmasına neden olan Tillerson’ın gidişine şimdi üzülüyoruz. Çünkü yerine gelecek olan Pompeo, büyük olasılıkla çok daha kötü olacak. Tillerson hiç olmazsa Savunma Bakanı James Mattis’in yanı sıra Trump yönetimi içinde az sayıdaki gerçekçi sesten biriydi.”
Bu değerlendirme New York Times’ın.
*
AP ve Bloomberg de kamuoyuna yeni bilgiler sunuyor. Örnekler şöyle:
Trump, kişisel danışmanı John McEntee’yi Beyaz Saray’dan attırdı. Adam çıkmıyor muydu neydi, güvenlikçiler yakapaça kapının önüne koydu.
Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert’e böyle bir terbiyesizlik yapmadılar ama “Sorumlu Müsteşar Vekili” etiketi takarak görevden alıverdiler.
*
Bu arada CNN, kovulacaklar listesi yayınladı. En başta Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral Herbert Reymondo McMaster bulunuyor.
Ondan sonra gelen isimse Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly…
Kelly, Trump’ın damadı ve Başdanışmanı Jared Kushner’in gizli bilgilere ulaşımını engellemişti.
*
Son günlerde Trump yönetiminde ve Beyaz Saray’da yaşananları tanımlamak isteyenler “tam bir kaos” ifadesini kullanıyorlar.
ABD’nin içine düştüğü bu durum, “katastrof” olarak da nitelenebilir mi? Bilmiyoruz…