ABD’deki belli başlı gazeteler, Başkan Donald Trump’ın  eski avukatı ve medyadaki adıyla “iş bitiricisi” Michael Cohen’in Temsilciler Meclisi Denetim ve Hükümet Reformu Komisyonu’nda verdiği ifadeleri yaza yaza bitiremiyorlar.
Meğer Trump, zenginliğiyle hava atmayı çok severmiş. Öylesine severmiş ki, malını mülkünü olduğundan daha fazla gösterirmiş. 
Ancak sıra vergi vermeye gelince tam tersini yapar, varlıklarının sayısını azaltırmış. Yani vergi kaçırırmış. 
Avukat Cohen bu iddialarının kanıtları olarak Kongre’de bazı belgeleri de göstermiş. Bunlar arasında Başkan Trump’ın mali kayıtlar üzerinde oynadığını gösteren belgeler de varmış.
*
Washington Post’taki habere göre Donald Trump, Beyaz Saray’a yerleştikten sonra yönetimini oluştururken çevresindekilere “hile kültürü aşılıyormuş”. Açıkçası onların da kendisi gibi hilekâr olmasını istiyormuş.
Birlikte çalıştığı adamları ve kadınları sık sık değiştirmesinin bu kültürle ilgisi olduğu düşünülüyormuş.
“Hile” kültürünü kimler özümleyebiliyorsa Başkan’ın yanında çalışma hakkını kazanıyormuş.
Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’la Vietnam’ın Hanoi kentinde yaptığı görüşme, ABD basınında elbette çok önemli bir haber olarak yer alacaktı. Nitekim aldı da.
Ne var ki, Donald Trump’ın iş bitirici avukatının ifadelerine ilişkin haberler, Vietnam zirvesi haberlerinin altında kalmadı. 
Ve bu kez de Amerikan kamuoyu Trump şirketler grubunun mali işler sorumlusu Allen Weisselberg’i ve eski iş ortağı Felix Sater’ı öğrenmiş oldu.
İstihbarat Komisyonu şimdi Weisselberg ve Sater’ın peşine düşerek soruşturmada yeni bir aşamaya geçiyor. Yeni tanıklar ve yeni belgeler… Trump’ın çevresindeki çember daraldıkça daralıyor.
*
ABD Başkanı’nın bir de kafadarı var Ortadoğu’da, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu. O da yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmakla suçlanıyor. Tabii ülke küçük olunca yolsuzluğun çapı da küçük oluyor. Bir telekom şirketine 300 milyon dolarlık mali imtiyaz sağlıyor, karşılığında şirketin haber kanalından kendisi ve ailesi için destek haberleri istiyor. 
Ayrıca, işadamlarından topladığı 280 bin dolar değerinde armağanlar var. Onun da hesabı soruluyor.
Ancak bunların Trump’ın yaptıklarının yanında esamisi bile okunmaz. Ama sistem acımasız. 
Netanyahu polise üç kez ifade veriyor. Dosyalar şu anda Başsavcılıkta. 9 Nisan’da da seçim var.
*
Trump ve Netanyahu, ikisine birden istifadan başka çare görünmüyor.