İran’la yapılan nükleer anlaşmadan ABD çekilse de bilindiği gibi İngiltere, Fransa ve Almanya yola devam ediyorlar. AB’nin üç güçlü ülkesinin yanında Çin ve Rusya da var.
Şimdi, dünya Kuzey Kore sorununda da benzer bir durumla karşı karşıya.
ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’la yapacağı zirveyi iptal edince devreye hemen Güney Kore lideri Moon Jae-in girdi. Daha doğrusu girmek zorunda kaldı.
Moon ve Kim, bundan önce bir araya geldikleri Panmunjom’daki Barış Evi’nde buluştular.
Kim’in kız kardeşinin de katıldığı görüşmenin sonunda herhangibir açıklama yapılmadı ama konu belliydi, Trump’ın dengesiz açıklamalarıydı.
Görüntü şöyle: ABD Başkanı dağıtıyor, müttefikleri toparlamaya çalışıyor. Ama bunun sonu yok ve hep böyle devam edemez.
Örneğin AB, İran’la anlaşmanın ABD’siz de yürüyebileceğini kanıtlamaya çalışıyor.
AB’nin Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin, İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın korunmasının Avrupa Birliği açısından bir “sınav” olacağını söylemesi boşuna değil.
Batı Avrupa, batıdaki uzantısı ABD’yle kimi yaşamsal konularda anlaşamıyor ve uzlaşamıyorsa kendi işini kendi görecek. İran’la nükleer anlaşmada gösterilen kararlılık, bunun işareti.
AB, Trump yönetiminin tersine İran’la 2015 yılında yapılan anlaşmayı önemli bir diplomatik kazanım olarak görüyor.
Şimdi bu kazanıma AB, İran’la her düzeyde diplomatik ilişkileri güçlendirme adımını ekliyor.
Bugüne değin hep bir koalisyon oluşturuluyor, onun önderliği de ABD’ye bırakılıyordu.
Anlaşılan o ki, artık böyle yürümeyecek.
AB, kendi işini kendi görebilmesi için İran’la temasları kendi uzmanlarıyla yürütecek.
Federica Mogherini, “Nükleer anlaşmanın tümünü iyi niyet ve yapıcı bir atmosfer içinde uygulama kararımızı İran’la teyit ettik” dediğine göre, “Artık ABD düşünsün” durumuna gelinmiş diyebiliriz.
Suudilerden Alman şirketlerine ‘İran’ darbesi
Suudiler, Alman şirketleriyle alışverişi durdurmuşlar. Almanya’nın Suudi Arabistan’a 6 milyar Euro’yu aşkın ihracatı varmış. Ayrıca Suudi Arabistan’da da 800 Alman firması faaliyet gösteriyormuş.
Haber Spiegel dergisinin… Resmi doğrulama yok… Ancak Alman şirketleri medyanın soruları karşısında suskun kalarak bir anlamda haberi doğrulamış oluyorlar, diye düşünebiliriz.
Olayla ilgili Deutsche Welle’de yer alan haberde Suudi Arabistan’ın, İran anlaşmasına destek vermesi nedeniyle Almanya’ya tepki gösterme olasılığından söz ediliyor.
Eğer iddia doğruysa olayın içinde ABD ve İsrail’in olduğu hesaba katılmalı ki, bu gizli bir ticaret savaşını andırıyor.
Çünkü Siemens, Bayer, Boehringer, Daimler gibi Alman devleri Riyad’ın kararından ciddi şekilde etkilenirler.