Engin Özpınar
Engin Özpınar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Trump dünyayı nükleer maceraya sürüklüyor

1987 yılında, ABD Başkanı Ronald Reagan’la SSCB lideri Mihail Gorbaçov, orta menzilli nükleer füzelerin yasaklanmasını öngören bir anlaşma imzalamışlardı.

Kısa adı INF olan, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması, nükleer savaş tehdidini ortadan kaldırmayı hedeflediği için özellikle Avrupa’da sevinçle karşılanmıştı. Nedeni, nükleer başlık takılan füzelerin Avrupa’dan uzak tutulacak olmasıydı. Nitekim Avrupa kıtası, 30 yıldan fazla bir zaman içinde güvenli bir yaşam sürdürdü.

*

Ne var ki her iyi şeyi berbat ettiği gibi Trump bu anlaşmayı da buruşturup çöpe attı.

Gerekçesi neydi? Gerekçe Batı kamuoyuna şöyle sunuldu: “Rusya anlaşmadan doğan yükümlülüklerini ihlal etti.”

NATO, hiç bekletmeden iddianın üzerine atladı ve Genel Sekreter Jens Stoltenberg, “ABD’nin INF Anlaşması’nı askıya alma ve çekilme kararını güçlü bir şekilde destekliyoruz” dedi.

Peki, kanıtlar neydi? Moskova da haklı olarak bunu soruyordu: “İhlalin nasıl gerçekleştiği konusunda Twitter mesajlarınızın dışında tek bir somut delil, tek bir uydu görüntüsü, tek bir sızıntı, tek bir tanıklık var mıydı?”

ABD tarafı Rusya’nın bu sorusuna yanıt vermekten niye kaçınıyordu ki?

Bu durumda… Moskova için ABD ve müttefiklerinin yaptıklarına karşılık vermekten başka çare kalmamıştı.

*

Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dışişleri ve Savunma bakanlarıyla bir araya gelerek, onların da görüşleri doğrultusunda INF’den çekilme kararını açıkladı. Rusya’da televizyonlardan da yayınlanan açıklamasında Putin, ABD’yle maliyeti oldukça yüksek silahlanma yarışına girmeyeceğini vurgularken, “Ancak simetrik yanıtlar vereceğiz. Onlar anlaşmayı askıya aldılar, biz de alıyoruz. Onlar [füzeler konusunda] AR-GE ve dizayn çalışmaları yürüttüklerini açıkladılar, biz de aynısını yapacağız” dedi.

Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, “Amerikalıları anlaşmayı ihlal etmediğimize ikna etmek için ellerinden geleni yaptıklarını” belirterek şöyle konuştu: “Bu anlaşmanın altındaki yükümlülüklerimizin ötesine geçen şeffaflık önlemleri önerdik ancak onlar bu yöndeki girişimlerimizi torpillediler. Yetmedi karşılığında bir de ültimatom verdiler. Tabii ki biz de kabul etmedik.”

Sürecin ana hatlarının özeti böyle.

Rusya lideriyle Dışişleri Bakanı’nın savunmalarına bakılırsa ABD’nin inandırıcılığı zayıf kalıyor.

*

Yalnız iki neden var ki, insanın aklını karıştırıyor.

Birincisi, Rusya soruşturması nedeniyle başı derde giren Trump’ın kendini aklama çabası…

İkincisi de Rusya’yı silahlanma yarışına sokarak ekonomisine zarar vermek istemesi…

Sanki Putin de bunu sezmiş gibi.

Tüm bu olan bitene karşın Rusya’nın silahlanma yarışına girmeyeceğini söylemesi bu yüzden olabilir mi?

Geçmişte SSCB’nin çöküşünün ana nedeni ABD’nin bu oyununa gelmesiydi çünkü…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X