ABD Başkanı Donald Trump Avrupa’yı IŞİD’le tehdit etmiş, “Bunlar sizin ülkelerinizden gelenler, eğer geri almazsanız biz salacağız, bakalım ne yapacaksınız” demiş.

Trump, bu tehdidi daha önce de savurmuştu. Ancak İngiltere, Fransa ve Almanya pek umursamamıştı.

Ne var ki, bu son tehdit ciddi görünüyor.

Suriye’nin kuzeyinde ABD destekli PYD/PKK, “Yeter artık” demiş. Kamplardaki binlerce IŞİD’linin gardiyanlığını onlar yapıyorlardı ya, sonunda isyan bayrağını çekmişler.

Başkan Trump da onlara hak vermiş. Gerçi sorunun ABD açısından finansal yükü de var ama ondan hiç söz etmemiş.

*

Bu durumda İsrail, Suriye sahasında en yakın müttefikini kaybetme gibi bir sorun yaşayacaktır ister istemez.

Ya da boşaltılacak kamplardan belli sayıda IŞİD teröristini kendi topraklarına taşıyacaktır.

2011’den bu yana İsrail, ABD ve Avrupalı müttefikleri, hepsi birlikte terör örgütlerini destekleyip yöneterek, ellerini kirletmeden Esad’ı devirmeye kalkıştılar. Ama başaramadılar.

Sonuçta, Rusya lideri Vladimir Putin’in yıldızını parlatmış oldular.

Suriye’deki savaşın asıl galibinin Rusya olduğunu artık herkes kabul ediyor.

*

Trump’ın söylediği “teröristleri Avrupa’ya salıverme” işlemi riskli bir süreci de içeriyor.

Örneğin, salıverme durumunda teröristlerin Suriye’nin komşularına, en önemlisi de Türkiye’ye kaçma olasılığına dikkat çekiliyor.

İngiliz Guardian gazetesindeki habere göre BM gözlemcilerinin bu konuda hazırladıkları raporlar var.

O raporlarda El Kaide örgütüne katılım olasılığından endişe duyuluyormuş.

*

Teröristleri salıverme süreci Trump’ın zekâsına bırakılırsa tehlike var demektir.

İşte o zaman, terör hortlayabilir!

 

 

ABD, Asya kıtasını nükleer füzelerle çevreliyor

 

ABD’yle Rusya arasındaki Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması Başkan Donald Trump’ın zoruyla bozuldu ve bir anlamda atış serbest hale geldi.

Anlaşmayı uygulamadan kaldıran süreç tamamlanınca ABD hiç zaman yitirmeden Asya’nın çevresine orta menzilli nükleer füzeler yerleştirme kararı aldı. Hedef, başta Çin ve Rusya olmak üzere ŞİÖ üyesi ülkelerdi.

Bu arada NATO da, Rusya’nın Avrupa’ya nükleer saldırı düzenleyebilecek orta menzilli füze adımı olasılığına karşı yeni bir mutabakatı kabul etti.

NATO, aynen ABD’nin yaptığı gibi anlaşmanın resmen sona ermesinin hemen ardından harekete geçerek Washington’ın bu kararı almasından Moskova’nın sorumlu olduğunu iddia etti.

Genel Sekreter Jens Stoltenberg, her ne kadar “Yeni bir silahlanma yarışı istemiyoruz” dese de ABD startı hemen vermişti.

Şimdi ABD’nin birkaç hafta içinde karadan fırlatılan güdümlü füze ve orta menzilli balistik füze testleri yapması bekleniyor.

Bu füze yarışı iyiye işaret değil. Hele Trump gibi bir liderin elinde nükleer füze olması hiç iyi değil. İşin kötüsü dünyada Trump benzeri liderler çoğalıyor.

İnsanlık, sanki yeni bir korku çağına hazırlanıyor.

Aklı başında liderlerin bu gidişe “dur” demesini beklemekten başka çaremiz yok…