ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, misilleme kararlarla tırmandıkça tırmanıyor.

İki dev arasındaki gerilim durdurulamaz bir noktaya gelebilir. O zaman da iş işten geçmiş olur.

Savaşı başlatan ABD Başkanı Donald Trump oldu. Geçen ay Trump’ın kararıyla ABD, Çin’den ithal edilen çeliğe yüzde 25, alüminyuma da yüzde 10 ek gümrük vergisi getirdi.

*

Çin, misillemede bulunmayı geciktirmedi; uçaktan soya fasulyesine kadar bir dizi Amerikan ürününün ithalatında gümrük vergilerini yüzde 25 ve 15 arasında artırma kararı aldı.

Çin’e soya fasulyesi ihracatı Amerikan çiftçisi açısından çok önemli olmalıydı ki, tarım kesiminden büyük tepki geldi.

Trump, bir yandan Amerikalı üreticilerin çıkarlarının korunması için Tarım Bakanlığı’ndan bir plan yapılmasını isterken diğer yandan da ithal Çin mallarına ek 100 milyar dolarlık yeni bir vergi uygulamasını gündeme taşıdı.

*

Bunun kapsamı henüz açıklanmamıştı ama Donald Trump’ın riski göze aldığı anlaşılıyordu.

Onun hedefi Çin ekonomisinin istikrarını bozmaktı.

Ne var ki bu konularda Trump yönetiminde anlaşmazlık baş gösterdi.

New York Times’ın haberine göre Başkan’ın ekonomi danışmanları Peter Navarro ve Larry Kudlow Çin’e karşı sert tavır takınmayı savunurken Maliye Bakanı Steve Mnuchin ve Ticaret Bakanı Wilbur Ross diyalog önerisinden vaçgeçmiyorlardı.

*

Gerçek olan şuydu ki, Çin mallarına yapılacak misilleme planı, Amerikan vatandaşlarının günlük yaşamında büyük ihtiyaç duyduğu elektronik ürünleri kapsayacak.

Oysa Çin ürünlerinin fiyatı orta ve düşük gelirli Amerikan ailelerinin tüketim yükünü azaltıyordu.

Yani Başkan Trump, rakip Çin ekonomisini hedef alırken kendi vatandaşını sıkıntıya sokacak.

*

Peki Washington geri dönmek ister mi? İsterse bu dönüş kolay mı olur?

Çin’in şartı var: İki taraf arasındaki diyalog ABD yasalarına göre değil, uluslararası yasa ve ticaret kurallarına göre kurulmalıdır.

*

ABD’nin düşmana ihtiyacı yok, hesaptan kitaptan bihaber Donald Trump ona yetiyor…

Rus casus iyileşti, May zor durumda

Kızı Yulia’dan sonra babası eski Rus ajan Sergey Skripal’in de hızla iyileştiği, durumunun artık ağır olmadığı açıklandı.

Zehirlenerek bir suikast girişimine uğradığı ileri sürülen baba-kız, İngiltere Başbakanı Theresa May’in ortalığı ayağa kaldıran tepkisinden sonra tüm dünyanın ilgi odağı haline gelmişti. May’in iddiasına göre Sergey ve Yulia Skripal’i Ruslar zehirlemişti. Ne var ki May kanıt sunamıyordu.

Buna karşın İngiliz Başbakan Avrupa’yı ve ABD’yi kendi tezi doğrultusunda ikna etmeyi başardı. 20’den fazla ülke İngiltere’yle dayanışma içinde olduklarını göstermek için Rus diplomatları sınır dışı etti.

Rusya, May’in gürültü kopardığı haberin sahte olduğunu savunurken Londra’yı da ateşle oynamakla suçlamıştı.

Şimdi diplomatik hücum sırası Moskova’da olacak…