25 yıl sonra Çin yeniden demokrasi talep eden üniversiteli eylemcilerle karşı karşıya… Ama koşullar farklı. Önce dünya 25 yıl önceki dünya değil. Eylemler de Pekin’de olmuyor.
Demokrasi taleplerinin patladığı yer bu kez eski İngiliz sömürgesi ve otonom bir yönetimin bulunduğu Hong Kong.
Savunma ve dışişlerinde Çin’e bağlı ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun bir garnizonu bulunuyor kentte. Ve Hong Kong’da 2017’de serbest seçimler yapılacak.
***
Sorun şu ki, seçimlere sadece Pekin yönetiminin onayladığı adaylar katılabilecek.
Ya muhalefet? Muhalif politikacılara izin yok.
Öyle mi? Şimdi, üniversite öğrencilerinin başını çektiği binlerce gösterici alanlarda…
Eylemin adı: Occupy Central (Merkezi İşgal Et).
Belli ki, “Occupy Wall Street”ten esinlenmiş eylemciler.
Aynen New York polisi gibi Hong Kong polisi de gösterilere biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle müdahalede bulunuyor.
***
BBC’nin Pekin bürosunun haberine göre Çin yönetimi sosyal medyadaki Hong Kong haberlerine sansür uygulaması başlattı ve Instagram’ı bloke etti.
Ama öte yandan öğrenci lideri Joshua Wong’un çağrısıyla binlerce kişi Bluetooth destekli mesajlaşma uygulaması Firechat’i indirdi.
BBC, Firechat’in bir internet bağlantısına gerek kalmadan kullanıcıların binlerce kişilik grup sohbetlerine izin verdiğini bildiriyor.
***
Çin endişeli bir bekleyiş içinde…
Hong Kong yönetimi eylemleri bastırmakta zorlandığı takdirde ABD ve İngiltere işe karışabilir.
Pekin bu yöndeki olası gelişmelere karşılık şimdiden uyarıyor: “Yabancı ülkeler Çin’in içişlerine karışmamalı!”
Hong Kong’un, dünyanın yeni bir çatışma alanı olarak sahneye çıkmasına izin verilir mi?
Amaç, Çin’i köşeye sıkıştırmaksa neden olmasın…
“Tunus’ta başardık çünkü
Nahda baskıcılığı reddetti”
Tunus’ta iktidar olan Nahda Hareketinin lideri Raşid Gannuşi ABD ziyareti sırasında yaptığı açıklamada “Biz terörizme karşı savaşta başarılı olduk. Çünkü biz gücün birilerinin tekelinde olmasını istemedik. Nahda baskıcılığı reddetti” dedi.
Arap dünyasının krizde olmadığını ama önemli bir eşikten geçtiğini ileri süren Gannuşi şöyle konuştu:
“Nahda hala barışçıl bir hareket olarak duruyor. Tunus örneği size bölge insanına güvenebileceğinizi gösteriyor. İslam’ı terörizmle birlikte anmak teröristlerin ve diktatörlerin işine yarar.”
Tunus, bilindiği gibi, Arap Baharı’ndan olumlu etkilenen tek ülke.
Gannuşi ABD’de, o nedenle, ilginç bir portre olarak izleniyor olabilir. (Kaynak: Dünya Bülteni)
İspanya’da büyük restleşme
Katalonya 9 Kasım’da bağımsızlık referandumu kararı alırken İspanya hükümeti de “iptal” istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Başbakan Mariano Rajoy hükümetin kararını açıklarken Katalonya’da bağımsızlık referandumuna gidilmesinin hem içerik hem de usul yönünden anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Ayrı bir dilleri ve köklü bir kültürleri olan Katalanlar, merkezi yönetimi vergi gelirlerini adaletli bir şekilde dağıtmamakla suçluyorlar.
Barselona kentini de kapsayan Katalonya, dev sanayi kuruluşlarıyla ekonomik açıdan İspanya’nın en zengin özerk bölgesini oluşturuyor.