Koalisyonu örgütleyen Suudi Arabistan… İslam dünyasından Sünni halkın baskın olduğu 34 ülkeyi bir araya getirmeyi başarmış Riyad yönetimi.
Gerçi liste biraz şişirilmişe benziyor ama (Lübnan ve Pakistan haberleri olmadığını açıkladılar) yine de sayıca fena değil.
Ancak Türkiye dışında ciddiye alınacak bir ülke de yok listede.
Belki biraz Mısır sayılabilir de, o da Suudi Kralı Selman’dan aldığı 8 milyar dolarlık yatırım ve 5 yıllık petrol sözü karşılığında katılıyor koalisyona.
*
Ortadoğu’da ve dünyada bu dönemde terör denilince akla gelen ilk isim IŞİD.
İyi de, IŞİD’le bir yandan ABD’nin öncülüğündeki koalisyon, diğer yandan Rusya mücadeleye devam ediyor zaten.
İki dev, dünyanın en büyük iki savaş makinesi, “Bizim gücümüz yetmiyor. Sizden destek bekliyoruz” dediler de, Suudi Arabistan o nedenle mi kalkıştı bu koalisyonu kurma işine? Öyle de değil tabii.
ABD’nin Savunma Bakanı Ashton Carter’ın ağzından verdiği tepki şöyle: “Bu koalisyon konusunda Suudi Arabistan’ın aklında ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyoruz.”
Rusya’nın tepkisiyse Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan geliyor: “İttifakın (koalisyon) içeriğini, amacını, katılımcılarını ve terörle mücadeleye nasıl katkı sunacağını analiz etmeye çalışıyoruz.” Hafif alayın da karıştırıldığı sözler bunlar.
*
İyi de Suudi Arabistan ne yapmak istiyor?
Soruyu yanıtlamak için Yemen’den başlamak gerek:
Suudiler Yemen’de Husilerle savaşıyor. Husiler Yemenli Şiiler ve İran’la bağlantıları var. Husilerin iktidarında İran, Suudi Arabistan’a komşu olabilir.
Bu olasılık Riyad’daki Kral’ın tüylerini diken diken ediyor. Ne yapılmalı, ne edilmeli Yemen’de Şiilerin yerine Sünniler ülkeyi yönetmeli.
Kral bu amaçla Körfez ülkelerinden bir koalisyon ordusu bile oluşturdu savaşmak için. Yeni savaş uçakları filan da aldı.
Ama onca uğraşa ve paraya karşın başarılı olamadı.
En son duruma bakalım… Geçen haftaydı… Yemen ordusu, Suudi koalisyonuna ağır bir darbe daha indirdi: İşgalci koalisyon askerlerinden 190’ı öldürüldü. Öldürülenler arasında paralı Amerikan askerleri bile vardı.
*
Suudiler, İran’a karşı nüfuz alanlarını genişletmek isterken, tersine büyük kayıplar veriyorlar.
Riyad’ın Körfez’de biraz saygınlığı kaldıysa, o da yok olup gidiyor.
Şimdi başlıktaki soruya dönelim:
Teröre karşı İslam Koalisyonu nereden kaynaklandı?
Suudi Arabistan’ın, toprak kaybı da dahil Husilere kaptırdıklarını geri almak, bir Sünni ülkeler çemberiyle İran’ı kuşatmak ve köşeye sıkıştırmak istemesinden kaynaklandı.
*
Anlaşılan, Suudi Arabistan büyük oynamaya çalışıyor. Arkasında İsrail mi vardır, nedir?
Ama buna karşın İran’ın oyunda seyirci kalmayacağını en iyi Suudilerin bilmesi gerekir.
Yoksa büyük oyunun kaybı da büyük olur…
Obama ve IŞİD
ABD Başkanı Barack Obama son günlerde IŞİD’in gerilediğini, Irak’ta ve Suriye’de yerleşim bölgelerinden püskürtüldüğünü sıkça söylemeye başladı. IŞİD’le silahlı mücadelenin dozunu artırdıklarını bildiren Obama, örgütün dünyaya propaganda pompalamakta da zorlandığını belirtti.
Ne olmuştu da Obama IŞİD’e verip veriştirmeye başlamıştı?
Olan şuydu: Washington’da Cumhuriyetçiler, Başkan’ı IŞİD tehdidini ciddiye almamakla suçluyorlar ve bu yüzden ülke güvenliğinin, San Bernardino saldırısında olduğu gibi, tehlike altına girdiğini ileri sürüyorlardı.
Şimdi Başkan Obama, televizyon konuşmalarında her fırsatta IŞİD’i yok etmekten söz ederek eleştirilerden kurtulmaya çabalıyor.