ABD, İsrail ve Suudi Arabistan, 6 yıla yakın bir süreden bu yana Yemen’i bombalıyorlar. Ülkede taş üstünde taş bırakmadılar.
Ölü sayısı korkunç. Ölenlerin çoğunluğu çocuk. Çocukların çoğunluğu da açlıktan ve ilaçsızlıktan ölüyor.
Tabii ABD, İsrail ve Suudi bombardımanının kurbanları sadece çocuklar değil. Kadın erkek ölen yetişkinlerin sayısı da binlerce.
*
Peki ABD, İsrail ve Suudi Krallığı, Yemen halkını neden bombalıyor?
İran yanlısı olduğu için.
Onlar niçin İran yanlısı? Şii oldukları için. İran Şii, Yemen’deki Husiler de Şii.
En başta Suudiler korkuyor Yemen’deki Husilerden…
Ayrıca Körfez’deki diğer ülkelere de kendi korkularını bulaştırıyorlar. Örneğin BAE’yi de suç ortağı haline getirmiş durumdalar.
Yemen’le komşuyuz, bu coğrafyada birlikte yaşamak kaderimiz diyemiyorlar.
Tam tersine ABD Başkanı Donald Trump’tan aldıkları destekle Husileri yok etmeye çalışıyorlar. Özellikle çocukları bunun için hedef alıyorlar.
Suudiler olsun, BAE yöneticileri olsun, primitif düşünceli insanlar ya, çocukları öldürdükçe Husilerin “kökünü kazıdıklarına” inanıyorlar.
*
Geçen yıldı. Uluslararası yardım örgütü Save the Children (Çocukları Koruyun) Yemen’de 85 bin civarında çocuk ölümü gerçekleştiğini açıklamıştı. Bu sayı sadece açlıktan ölen çocukları kapsıyordu.
İyi de Yemen’de açlık çekilmesinin sorumluları kimler? ABD ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri. Çünkü koalisyondaki ülkeler Yemen’e abluka uyguluyorlar. BM dahil Yemen’e gönderilen tüm gıda ve ilaç yardımlarını bloke ediyorlar.
Bu işte en büyük günahı olan ülkeyse ABD…
Şöyle ki, Yemen’e saldıran Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon uçaklarına havada yakıt ikmalini Pentagon sağlıyor, Yemen üzerinde insansız hava araçlarıyla keşif desteğini yine Pentagon veriyor. Savaşa katılan pilotların saldırı eğitimini de ABD ordusu gerçekleştiriyor.
*
Şimdi ABD ne yapıyor? Kimin, ne şekilde ve nasıl hareket etmesi gerektiğini planlıyor.
Hedef belli: İran! Suudi petrol tesislerine drone saldırısını düzenleyen İran’dır.
Husiler “Biz düzenledik, biz vurduk” deseler de ABD ısrarla İran’ı hedefe koyuyor.
Örneğin Başkan Trump, “Hedefe kilitlendik, silahlarımız dolu, muhtemel bir saldırıya hazırız” derken Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da saldırının Yemen’den geldiği yönünde bir kanıt göremediklerini belirterek İran’ı suçluyor.
*
Tabii İran beklenen açıklamayı yapıyor: “Devrim Muhafızları da savaşa hazırdır!”
Tahran yönetiminin ülke yönetimi açısından çok zor durumda olduğu biliniyor. Nedir? İran’ın ham petrol ihracatı yüzde 80 oranında düşmüş durumdadır. Trump yönetimi buna güveniyor: Tahran önünde sonunda ben yaptım sen yapma diyecektir.
*
Diyecek midir? Eğer Washington bunu bekliyorsa hayal kırıklığı yaşayacağını söyleyebiliriz…