Suudi Arabistan’da 3 Ocak’ta başlayan Kaşıkçı davasının ilk duruşması başkent Riyad’da basına kapalı olarak yapılmıştı. Basının yanında duruşmaya BM ile birlikte insan hakları örgütleri, Uluslararası Af Örgütü gibi kurum ve kuruluşlar da girememişti. Riyad sadece üç ülkeye izin vermişti. Bu ülkeler ABD, İngiltere ve Fransa’ydı. Yani üçü de Suudilerin dostuydu. Onlar 3 Ocak’ta bir biçimde ilk duruşmayı izlediler. Ancak duruşmada neler yaşandığından dünyanın haberi olmadı. Bunun üzerine uluslararası insan hakları ve basın özgürlüğü kuruluşları ABD, İngiltere ve Fransa’ya Kaşıkçı cinayeti davasını yakından izlemeleri çağrısında bulundular.

*

Suudi Arabistan’da devam eden davada kimi detayların, özellikle de Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ı bağlayacak bulguların yok edilebileceği belirtilerek, üç ülkeden de buna fırsat vermemeleri istendi. ABD’den Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İngiltere’den Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt ve Fransa’dan Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian’a gönderilen çağrı mektubunda dikkati çeken ifade şöyleydi: “Suudi Arabistan’ın ceza adaleti sistemindeki ciddi ve belgeli yetersizlikler göz önüne alınarak ABD, İngiltere ve Fransa yalandan bir yargılama olabilecek bu davada olası örtbas etme girişimlerini engellemelidir.” Çağrıya imza atan kuruluşları da sıralayalım: Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, ARTİCLE 19 (Küresel Özgür İfade Kampanyası) , Gazetecileri Koruma Komitesi, Önce İnsan Hakları Örgütü, PEN Amerika ve Sınır Tanımayan Gazeteciler…

*

Ne var ki, Riyad’da başlayan dava sürecine asıl davet edilmesi gereken ülke Türkiye’ydi. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’ndan bir daha çıkamamıştı. Veliaht Prens’in adamları Kaşıkçı’yı öldürmüşler ve vücudunu parçalayıp yok etmişlerdi. Cinayetin Türkiye, ABD ve Suudi Arabistan olarak üç ayağı vardı. BM de soruşturma açmıştı. Ancak Riyad yönetimi cinayeti kabullenmesine karşın olayın uluslararası boyuta tırmanmasından endişe ederek “Kaşıkçı cinayeti ülkemizin iç meselesidir” diyerek kestirip atmıştı. Şimdi Riyad’da bir mahkeme oyunu oynanıyor, anlaşılan. Ancak elinde CIA’in verdiği Kaşıkçı cinayeti raporu olan ABD Başkanı Donald Trump’la İngilizler ve Fransızlar çağrıya mı uyacaklar, yoksa oyuna mı dahil olacaklar, göreceğiz…

CIA Veliaht Prensi işaret etmişti

Ortadoğu’nun en etkin kalemi olarak nitelenen Cemal Kaşıkçı Washington Post gazetesi yazarıydı. WP olayın ardından yayınladığı haberde, CIA’nın Kaşıkçı’nın ölüm emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı. Bu duruma karşın başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler Veliaht Prens’le düşüp kalkmaya devam ediyorlar.