Ankara, son günlerde, dış politikada, peş peşe radikal değişim işaretleri veriyor.
İşte, en son Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un yaptığı açıklama:
“Dış politika atmosferi hızla değişiyor. Rusya, Suriye ve İsrail’le ilişkilerde ciddi yeni adımlar atılması gerekiyor.”
Rusya’yla ilişkilerde aşılması gereken zorlu konular var ama belli bir düzeye kadar yumuşama da var. Henüz kesin bir uzlaşma olmasa da, pozitif yaklaşımdan geri dönülmüş değil.
İsrail’le ilişkilerde de normalleşme olduğuna ilişkin haberler geliyor.
Ne var ki, Suriye olayı yeni… Anlaşılan hükümet bu konuda da değişim arayışı içinde. Eğer öyleyse çok da iyi yapıyor.
Suriye’yle ilişkiler de, aynen Rusya ilişkilerinde olduğu gibi, Türkiye açısından yaşamsal önemde…
Bir iddia: Nisan ayı ortalarında Türkiye ve Suriyeli yetkililer Cezayir’de, Cezayirli yetkililerin arabuluculuğunda, bir araya gelmişler.
Cezayir’de yayın yapan Al Vatan internet sitesindeki iddiaya göre Türkiye, Şam yönetimiyle gerilimi azaltmak ve de Suriye’nin kuzeyindeki fiili Kürt yönetimi sorununu tartışmak istemiş.
Suriye’nin eski Ankara Büyükelçisi Nidal Kabalan, Şam’dan telefonla BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’nin sorularını yanıtlamış. Söz konusu temas konusunda, ‘kanıtının olmadığını ancak dolaylı görüşmelerin varlığının kendisini şaşırtmayacağını’ söylemiş. Yani, bunun olması gerektiğini düşünüyor. Eğer oluyorsa, iyi oluyor diyor.
Eski Büyükelçi’nin açıklamalarını Şam’ın da resmi görüşleri olarak kabul etmek doğru olmaz. Ancak büyükelçilerin görev yaptıkları süre içinde hep resmi görüşleri savunduklarını da unutmamak gerek.
Irak’ta olana Şam izin vermez
Emekli Büyükelçi Kabalan Suriye’nin, Irak’ın kuzeyinde olanın kendi ülkesinde olmasına izin vermeyeceğini belirterek, “Bu, İsrail ve ABD’nin yıllardır savaşla yapamadığının Suriyelilerin eliyle yapılması olacaktır” diyor.
Ya Kürtlere özerklik?.. Kabalan, bunun tartışılabileceğini belirtirken de şunları söylüyor:
“Kürtlerin genel olarak kendi devletlerini kurmak için çabaladığı açık. Bazen silahlı mücadeleyle bazen siyasetle… Türkiye, İran, Irak ve Suriye aralarında en sert anlaşmazlıkların ve hatta çatışmaların olduğu dönemlerde dahi bağımsız bir Kürt devletinin çıkarlarına aykırı olduğuna dair bir uzlaşı içindeydi.
Bana göre, bu dört ülke, bölünme olmadan Kürtlere bir tür özerklik vermeyi kabul edebilirler. Ne ki bu, devletin altı oyulmadan yapılabilir. Ve bu anlaşma diyalog ve müzakereyle gerçekleştirilebilir, silahlı mücadeleyle ya da Amerikalılar, Fransızlar, İngilizler vs. ile ittifak yaparak değil…”
“PYD-ABD ilişkisinden rahatsızız”
Nidal Kabalan, PYD ile ABD arasındaki ilişkiden sadece Suriye yönetiminin değil tüm Suriyelilerin rahatsız olduğunu ifade ederken, bir de uyarı da bulunuyor:
“Amerikalılar ve Amerikalılarla ittifak kuranlar, ülkenin geleceğinde hiçbir pozitif ve yapıcı bir rol oynayamaz.”
Peki, bu durumda Türkiye, ABD’nin PYD/YPG’yle ittifakına Suriye’yle uzlaşarak ve işbirliği yaparak yanıt veremez mi?