ABD Savunma Bakanı James Mattis, Doğu Guta’da klor saldırısı düzenlendiğine ilişkin haberler aldıklarını söylüyor.
Yine mi? Evet yine! Yalnız bu kez biraz farklı.
Şöyle farklı: Mattis net bir kanıt olmadığını, iddianın kimi medya haberleriyle sınırlı kaldığını belirtiyor.
Ama bu arada Şam’a gözdağı vermekten de geri durmuyor. Tabii Rusya’ya da…
Eğer kimyasal bir saldırı söz konusuysa, bunu yapsa yapsa Rusya’nın desteklediği Suriye yapar.
Ne var ki, kanıtlanmış bir saldırıdan da kimse söz etmiyor/edemiyor.
Suriye’nin elinde kimyasal silah yok mu? Vardı elbette.
Vardı ama ABD ve Rusya’nın gözetiminde çoktan imha edilmişti.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü OPCW de “imha” operasyonunu doğrulamıştı.
*
Mattis de yedi yıllık süreçte neler olduğunu, neler neler yaşandığını gayet iyi biliyor ki, Suriye’de “rejim güçlerinin kimyasal silah kullanmasının akılsızlık olacağını” söyleyebiliyor.
ABD Savunma Bakanı, Suriye ordusunun Doğu Guta’da teröristlerin işini bitirmek üzere olduğunu, bunu da mümkün olduğunca sivillere zarar vermeden yapmaya çalıştığını yakından izliyor.
Zaten “akılsızlık olur” lafı da buradan çıkıyor. Şam yönetimi yüzmüş yüzmüş kuyruğuna getirmişken, ne diye savaş suçuna kendini bulaştırsın ki…
Çaresiz olsa, dünya üzerinde tek başına kalsa, umudunu tamamen yitirse bir mantığı olabilir diye düşünebiliriz. Ama öyle bir durum yok.
Şam artık gayet rahat.
Sıkışansa ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa’nın filan desteklediği El Nusra ve onun türevi olan örgütler.
*
Kaçıyorlar tabii… Suriye ordusu ilerledikçe teröristler geri çekiliyorlar, kritik yerleri bile terk etmek zorunda kalıyorlar.
Örnekse Doğu Guta’nın Aftris Köyü… Suriye birlikleri temizlik yaparken ne buldular dersiniz? Kimyasal silah üretilen bir depo. Tam da ABD Savunma Bakanı Mattis’in Şam’ı sıkıştırmaya çalıştığı günlerde.
Bölgedeki birliklerin başındaki Suriyeli Albay Feruz İbrahim, “Muhtemelen hükümet güçlerini kimyasal silah kullanmakla suçlamaya yönelik bir provokasyon için mühimmat üretiyorlardı” diyor.
Suriyeli albayın açıklaması ABD Savunma Bakanı’na yanıt niteliği de taşıyor gibi: “Ey Mattis, kimyasal saldırıları kime güvenerek hangi örgütlerin düzenlediğini biliyoruz. Bunları sizin desteklediğinizi de biliyoruz.”
*
Bir süre önce Rusya’nın Suriye’deki ateşkesi izleme merkezi, teröristlerin Doğu Guta’da kimyasal saldırı gerçekleştirmeye yönelik hazırlık içinde olduklarını duyurmuştu.
Ne var ki, ABD ve koalisyonu oluşturan ülkeler, Moskova’nın uyarısını duymazlıktan gelmişti.
Tabii o zaman, destek verdikleri terör örgütlerinin yaptıklarının kolay kolay açığa çıkmayacağını düşünüyorlardı.
Oysa şimdi ayaklarına dolanıyor.
*
Biraz daha zaman geçsin, kim bilir daha ne rezillikler ortalığa saçılacak!
Terör örgütleriyle işbirliği yapanların pişman olduklarını da göreceğiz. Az kaldı…