Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 27 Ağustos’ta Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le bir görüşme yapacak.

Rusya tarafına göre görüşmenin gündeminde iki ana konu var: Biri İdlib’deki olaylar, diğeri de Türkiye’yle ABD arasında yapılan güvenli bölge anlaşması.

Rus uzman Boris Dolgov, Erdoğan’ın İdlib sorununda uzlaşma arayacağını, Putin’in de Ankara-Washington arasındaki anlaşmayı sorgulayacağını belirtiyor.

Anlaşılan her iki taraf arasındaki ilişkiler kritik bir aşamaya girmiş bulunuyor.

*

Hafta başında İdlib’de Türk askeri konvoyuna bir hava saldırısı düzenlenmiş ve bunu Rusya’nın gerçekleştirildiği iddia edilmişti.

Türk-Rus ilişkileri açısından son derece önemli bir olaydı.

Suriye “Ben vurdum” demedi, Rusya da hiç ses çıkarmadı.

Ne var ki, medyada yayınlanan haber ve yorumlarda işaret edilen taraf Rusya’ydı.

Olasıdır ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu iddiayı Putin’in önüne koyacaktır.

*

Tabii ki Putin’in de soracağı sorular ve Erdoğan’dan açıklanmasını isteyeceği konular var.

Örneğin Türkiye’nin Suriye’deki muhalefeti Esad’a karşı desteklemesi ve onlara silah desteği sağlaması gibi iddialar Moskova’nın aklını karıştırıyor.

Daha da önemlisi Türkiye’nin, ABD’yle birlikte Suriye’nin kuzeyinde oluşturduğu “Müşterek Harekât Merkezi”, öyle görünüyor ki, Moskova’nın canını sıkıyor.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yaptığı açıklamaya göre ABD’yle güvenli bölgede ilk ortak helikopter uçuşu dün gerçekleştirildi.

Putin’in bu konularda Erdoğan’dan öğrenmek istedikleri olacaktır.

*

Türkiye Cumhurbaşkanı’yla Rusya Devlet Başkanı’nın neyi görüştükleri, neler üzerinde anlaştıkları, doğaldır ki, başta Washington olmak üzere tüm başkentlerde de merakla beklenecektir. İşte G7 zirvesi… ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada liderleri bugün Fransa’nın güneybatısındaki Biarritz kasabasında bir araya geliyorlar. Zirvenin gündemini ticaret savaşları, küresel ısınma, uluslararası güvenlik, İran’ın nükleer enerji programı gibi büyük başlıklar oluşturuyor ama Suriye sorunu da görüşülecektir elbette.

*

Tüm büyük güçler ve özellikle de rakip ülkeler bir biçimde Suriye sorununun içindeler. Kimi daha etkin, ABD, Rusya, Türkiye, İran gibi… Kimi de uzaktan kontrollü izleme yapıyor.

Ama bir numarada Rusya var ve tüm dünya Putin’in ne yapacağına, ne diyeceğine bakıyor.

*

Suriye sorununa giderek bu kadar yoğunlaşmanın nedeni yolun sonuna gelindiğinin işareti gibi.

Terör örgütlerinin de gücü kalmadı artık. ABD, kuzeyde PYD/YPG’yi zorluyor ama Şam yönetimi Rusya’yla birlikte orayı da temizler.

Suriye’nin toprak bütünlüğünü, ulusal birliğini ve bağımsızlığını yeniden kazanmak için verdiği mücadelenin başarıyla tamamlanacağına çok az insan inanıyordu.

Ama oluyor işte, az kaldı!