Dünya, “20’ye 80” döneminin sonuna geldi.
Çalışabilir durumdaki nüfusun yüzde 20’sinin dünya ekonomisini canlı tutmaya yeteceğine olan inanış, geride kalan yüzde 80’in isyanıyla yerle bir oldu.
Amerikan rüyası, eğlence endüstrisi, televizyonlar filan da yüzde 80’in isyanını bastırmaya yetmedi.
Oysa kültür emperyalizmiyle, “düşünmek” engellenecek, yüzde 80’e koyun sürüsü muamelesi yapılacaktı.
Ama olmadı, bu düşünceler gerçekleşmedi.
Çünkü insanlar işsiz de kalsalar, yoksul da kalsalar düşünmekten, yaşadıklarını muhakeme etmekten geri durmuyorlar.
*
İşte Avrupa’nın karşılaştığı sığınmacı akını…
Binlerce, on binlerce sığınmacı, insanca bir yaşam özlemiyle “yüzde 20” ülkelerine akın ediyor.
Bu, onlar düşündükleri için; yoksulluklarına, çocuklarının geleceğine, güvenliklerine kafa yordukları için böyle oluyor.
*
Ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, sığınmacı sorununun Avrupa’nın en temel sorunu olduğunu kabul etmek zorunda kalıyor: “Önümüzdeki yıllarda, Yunanistan ve Euro krizinden daha çok sığınmacılarla meşgul olacağız.”
Merkel’in, Avrupa’nın geleceği üzerine yaptığı bu saptama, yaşama olumlu mu, olumsuz mu yansıyacak, göreceğiz.
*
Şu anda gidişat içler acısı… Hemen her gün trajedi yaşanıyor… Son kez Yunanistan-Makedonya sınırı büyük olaylara sahne oldu.
Makedonya polisinin kurduğu barikatı aşan Suriyeli, Bangladeşli ve Pakistanlı sığınmacıların bir bölümü, kadın erkek, çoluk çocuk sınırı geçmeyi başardılar. Ya geri kalanı? Sınırda umutla beklemeyi sürdürüyorlar.
*
Gerçekte, sığınmacı olmak Avrupa’nın yabancı olduğu bir durum değil.
Avrupa bunu, yüzyılı aşkın bir süre önce, güvenceden yoksun insanlarını Amerika, Afrika ve Avustralya kıtalarına göndererek yaşamıştı.
Yalnızca İngiltere’den 18 milyon kişi ayrılarak sığınmacı durumuna düşmüştü. Bu sayının o yüzyılda dünyanın en büyük kenti olan Londra’nın nüfusunun altı katı olduğu ileri sürülüyor.
*
Ne var ki, Avrupa sığınmacılığı, şimdi tersinden yaşıyor.
İngiltere’nin başına gelenlerse diğer AB ülkelerine göre daha farklı ve daha ilginç…
İngiltere’ye Manş Denizi’nin altındaki tünelden akıyor sığınmacılar…
Fransa’dan gece yarısı tırlara, kamyonlara, kamyonetlere gizlenen insanlar tüneli geçerek İngiltere’ye çıkıyorlar.
Londra, Fransa’ya iki yıllığına 10 milyon Euro vererek sığınmacıları durdurmasını istiyor.
İyi de, İngiltere’ye geçmesine izin vermediği sığınmacılarla Fransa nasıl baş edecek?
*
20’ye 80 teorisi, 90’lı yıllarda küreselleşmenin güçlü çıkışını ifade ediyordu.
Şimdiki sığınmacı akınıysa küreselleşmenin çözülüşünün bir işaretiymiş gibi görünüyor.
Kürtler Suriye halkının bir parçasıdır
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulması olasılığına yönelik bir soruyu yanıtlarken “Kürtler, Suriye halkının bir parçasıdır ve hakları vardır” dedi.
Kürtlerle müzakereye hazır olduklarını bildiren Muallim “Kürtler, Suriye’nin bugününün ve geleceğinin önemli bir gerçeğidir. IŞİD’le mücadelede büyük acılar çektiler. Onları destekliyoruz” diye konuştu. (Kaynak: YDH)