Fransa’nın Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, “Esad savaşı kazandı ama daha barışı kazanamadı” diyor ve ekliyor: “Uluslararası toplum olmadan Esad barışı kazanamaz.”
Esad’ın savaşı kazanması kolay olmadı elbette. Niçin kolay olmadı? Çünkü karşısında uluslararası toplum vardı. Kimler vardı o toplum içinde? Fransa, İngiltere ABD ve yanlarında da İsrail.
Evet, Esad savaşı kazandı. Hem de uluslararası toplumu yenerek kazandı.
Onların uçaklarına, bombalarına, füzelerine, askerlerine ve başta El Kaide/IŞİD olmak üzere kontrolleri altındaki terör örgütlerine rağmen kazandı.
Fransa Dışişleri Bakanı’nın eğri oturup doğru konuşması gerekir.
Libya’yı perişan ettikten sonra sıranın Suriye’ye geldiğini söyleyen sizin uluslararası toplumunuz değil miydi?
Le Drian’ın birazcık da olsa utanması varsa Suriye barışı konusunda ahkam kesmez. 7 yıl boyunca Esad’ı devirmek için uğraşıyor, başaramıyor; ardından “Biz olmadan barışı kazanamazsın” diyor.
Sen kimsin? Seni dinleyen kim?
Israrla vurguladığın “İdlib’de kimyasal silah kullanımı” senaryosunun arkasından senin uluslararası toplumun çıkarsa ne diyeceksin?
Senaryonun akıl hocası da Bernard-Henri Levy olabilir mi?
Anımsarsan filozof bozuntusu Levy, Libya’daki kışkırtıcı olayların başrol oyuncusuydu.
Yani yaptıklarınız unutulmadı. Hemen hepsi belleklerde tazeliğini koruyor.
Hiç boşuna beklemeyin: Fransız enerji şirketleri, inşaat şirketleri ve diğer sektörlerdeki şirketler Suriye’ye giremez. Amerikan ve İngiliz şirketlerinin giremeyeceği gibi…
Siz de Suriye’de işgalci güçsünüz. Ülke topraklarına güç kullanarak izinsiz girdiniz. Yapacağınız tek şey, pılınızı pırtınızı toplayıp çekip gitmek…
Akdeniz’de Rusya ve ABD tatbikat yarışı
Rusya, Akdeniz’de 25 gemi ve 30 uçağın yer aldığı büyük bir tatbikat başlattı. Tatbikatın, ABD donanmasına ait Tomahawk füzeleri taşıyan destroyer gemisi Ross’un Akdeniz’e girmesinin ardından başlatılması dikkati çekti.
Moskova’nın, ABD’nin gemideki füzelerle Suriye’nin her yerini vurabileceğini düşünerek caydırıcı nitelikte önlemler hazırladığı belirtiliyor.
Tatbikata katılacak uçaklar arasında kıtalararası nükleer saldırı kapasitesine sahip Tu-160 stratejik bombardıman uçaklarının da bulunması bu açıdan oldukça anlamlı.
Bu arada ABD ve NATO’nun da Rusya’nın Ukrayna sınırında tatbikat başlattığını not etmek gerekiyor.
ABD’nin boşluğunu Almanya doldurdu
ABD Başkanı Donald Trump, sığınmacı durumundaki Filistinlilere yardımı keserken Almanya’nın boşluğu dolduracağını kestirmeliydi.
Başbakan Angela Merkel, ABD’nin kararı açıklanır açıklanmaz hükümetini harekete geçirdi ve BM denetimindeki yardım kuruluşuna verilen katkının artırılmasını istedi.
ABD, yardımı keserek yılda 217 milyon dolar tasarruf yapmış olacak.
Ne var ki, Washington’ın kaybettiği saygınlık milyon dolarlarla değil milyar dolarlarla bile ölçülemeyecek.
Ama öte yandan Almanya, AB yönetiminin çabalarıyla birlikte yardım kuruluşu UNRWA’nın bütçesine destek vererek saygınlığına saygınlık katacak.
Söz konusu yardım kuruluşu UNRWA Batı Şeria, Gazze Şeridi, Ürdün, Suriye ve Lübnan’daki Filistinli sığınmacılara insani yardım, eğitim ve sağlık hizmeti sağlanması amacıyla 1949 yılında kurulmuştu.
Aradan bunca zaman geçmesine karşın İsrail’in saldırıları nedeniyle UNRWA işlevselliğini korumayı sürdürüyor.