Olay Gazetesi Bursa

Savaş olmasaydı, sığınmacılar da olmazdı

İç savaş çıkıncaya kadar Suriye’den Türkiye’ye, Türkiye’den Yunanistan’a sığınmacı akını var mıydı? Yoktu. Peki, iç savaşı kim çıkardı? Arapları da yanlarına alarak Batılılar çıkarmadı mı? İyi de, o zaman, bugün yaşanan sığınmacı krizinden Batılı ülkeler sorumlu sayılmaz mı? Tabii boşuna sorular bunlar. Ne yanıtlayan ne de tartışan var. Yunanistan, bir sığınmacı cezaevi olarak AB’nin zenginlerine […]

İç savaş çıkıncaya kadar Suriye’den Türkiye’ye, Türkiye’den Yunanistan’a sığınmacı akını var mıydı? Yoktu.

Peki, iç savaşı kim çıkardı?

Arapları da yanlarına alarak Batılılar çıkarmadı mı?

İyi de, o zaman, bugün yaşanan sığınmacı krizinden Batılı ülkeler sorumlu sayılmaz mı?

Tabii boşuna sorular bunlar. Ne yanıtlayan ne de tartışan var.

Yunanistan, bir sığınmacı cezaevi olarak AB’nin zenginlerine hizmet etmeyi kabul etmiş durumda.

Ama o da Türkiye’den medet umuyor.

Geri gönderecek ya… Gönderebilirse tabii.

Bir AB ülkesi olan Yunanistan’a kapağı atmış, bir anlamda Avrupa yolunu yarılamış ve bunun için ölümü göze almış sığınmacı geri dönmek ister mi?

Sığınmacının geri dönmesi ancak zorla olur.

O da insanlık suçu işleyerek olur, hukuku çiğnemekle olur, Avrupa değerlerini ayaklar altına almakla olur…

Bunu yaparlar mı? Kuşkunuz olmasın, hiç acımadan yaparlar, başladılar bile…

Uluslararası Af Örgütü de o yüzden uyarma gereği duymuş olmalı.

Örgüt, Türkiye-AB anlaşmasının hem yasal, hem ahlaki açılardan sorunlu olduğunu belirtiyor.

Ama örneğin, Almanya Başbakanı Angela Merkel memnun.

AB’de diyorlar ki, anlaşma uygulandığında Merkel’in hem Alman halkını hem de AB ortaklarını, ikna etme şansı olacak.

Şöyle ki, AB ülkelerine yayılan sığınmacılar Yunanistan’da toplanacak, oradan Türkiye’ye gönderilecek, Merkel de, Berlin’de ve Brüksel’de kürsüye çıkıp “İşte bakın sığınmacıların Balkanlar üzerindeki rotasını kapattırdım” diyebilecek. Onun, bunu söylemeye çok ihtiyacı var.

Ama şu da var: Almanya Başbakanı, AB içinde izlediği sığınmacı politikası en iyi olan liderdi. Şimdi bu özelliğini kaybetti. Kendisinden beklenmedik bir kıvraklıkla tam tersi bir politikaya dönmüş oldu.

 

6 kez öldürülen IŞİD lideri

 

Ebu Ömer Şişani son iki yıl içinde 5 kez öldürülmüştü. Irak’ta IŞİD’in önemli liderlerinden sayıldığı için her öldürülüşü haber oluyordu.

Ancak, bu konuda yapılan 5 ölüm açıklaması da boş çıkmıştı.

Öldürdük diyorlardı ama IŞİD’le başka bir çatışmada Şişani birden ortaya çıkıyor ve herkesi şaşırtıyordu.

Hele 5’incisi ABD’lilerden geldiği için alay konusu da olmuştu.

Şimdi de Irak ordusu generallerinden İsmail Mehlavi, Şişani’nin Ramadi’deki bir çatışmada öldürüldüğünü ileri sürdü.

Tümgeneral Mehlavi’nin iddiasına göre çatışmada öldürülen 10 IŞİD militanına ait cesetlerden biri Şişani’ye aitti.

IŞİD lideri, bu kez gerçekten öldürülmüş müydü, yoksa Iraklı generalin iddiası da boş mu çıkacaktı?

(Kaynak: Dünya Bülteni)