Olay Gazetesi Bursa

Rusya’ya karşı büyük askeri yığınak

Türkiye ile Rusya arasındaki sağlıklı ilişkiler Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de müthiş bir denge unsuruymuş. İki ülkenin Suriye sorununa bakışları farklı olsa da, bölgedeki güçlerin belli bir denge içinde tutunabilmesi meğer buna bağlıymış. Durumun böyle olduğu, Ankara-Moskova ilişkileri bozulunca ortaya çıktı. Oysa diplomasinin bunu öngörebilmesi gerekirdi. Öngörülseydi iki ülke de sıkıntıya girmezdi. Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesine […]

Türkiye ile Rusya arasındaki sağlıklı ilişkiler Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de müthiş bir denge unsuruymuş.

İki ülkenin Suriye sorununa bakışları farklı olsa da, bölgedeki güçlerin belli bir denge içinde tutunabilmesi meğer buna bağlıymış.

Durumun böyle olduğu, Ankara-Moskova ilişkileri bozulunca ortaya çıktı.

Oysa diplomasinin bunu öngörebilmesi gerekirdi. Öngörülseydi iki ülke de sıkıntıya girmezdi.

Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesine Moskova’nın gösterdiği sert tepki, tehdit ve ticari yaptırım kararları ABD’ye ve NATO’ya kendi çıkarlarına dönük olarak dengeyi değiştirme fırsatı sunmuş oldu.

Peş peşe gelen şu haberlere göz atalım:

Ankara’ya tam destek veren NATO, Türkiye’ye yönelik ek savunma önlemlerini devreye sokma kararı aldı.

Ek önlemler arasında ABD ve Almanya’nın Patriot sistemleri, İtalya’nın SAMP-T füze savunma sistemi, erken uyarı uçağı AWACS, Danimarka ve Almanya’dan savaş gemisi desteği öne çıkıyor.

Hepsi bu kadar değil tabii. Örneğin Fransa, uçak gemisi Charles De Gaulle’ü lojistik destek almak için Mersin’deki Taşucu limanına çekmek istiyor.

Ayrıca, hem Fransa hem Almanya savaş uçakları için “İncirlik’ten biz de yararlanalım” diyor.

Bir de bu silahları, araçları, uçakları, gemileri kullanacak, gerekirse karaya çıkarak savaşacak askerler var. Şimdilik sadece Alman askerinin sayısı belli; 1.200 civarında.

ABD de, özel kuvvet diyerek, Suriye’deki asker sayısını yavaş yavaş artırıyor. Yarın öbür gün diğerleri de karaya asker çıkarmak isteyecek.

Sonuçta, ABD ve NATO önderliğindeki Batılı güçler, bir süredir hem Suriye’nin hem bölgenin güvenliğinden sorumlu en büyük güç haline gelen Rusya’yla dengelenmiş olacaklar, hatta ötesine geçecekler.

Ama Putin yarışı bırakmaz.

Bu demektir ki, gerilim tırmanacak, bölge risk altında kalmaktan kurtulamayacak. Tabii Türkiye de…

IŞİD mi? O, gerektiğinde kullanılan bir kamuflaj malzemesi.

 

İstikrarsızlığın kaynağı Suudiler

 

Almanya’da dış istihbarattan sorumlu Federal Haberalma Servisi BND, Suudi Arabistan’a dikkati çekerek, Kraliyet ailesinin bölgede istikrarsızlaştırıcı bir rol oynadığını savundu.

BND’nin analizine göre İran’la çekişme içinde bulunan Suudi Arabistan’ın dini ve ideolojik düşmanlığı başta Suriye, Yemen, Lübnan, Bahreyn ve Irak olmak üzere geniş bir coğrafyada etkili oluyor.

Örneğin, Yemen’i bombalıyor, Suriye’de terörü finanse edenlerin başında geliyor, Kuzey Afrika’ya uzanıyor, nerede istikrarsızlık varsa altından Riyad çıkıyor.

BND analizi, Suudilerin bu duruma gelişini, bölgede stratejik koruyucu ve düzenleyici bir güç olarak ABD’ye duyulan güvenin azalmasına bağlıyor.

Ne var ki, Alman istihbaratı, Riyad’ın istikrarsızlaştırıcı rol oynamayı sürdürmesinin çok tehlikeli sonuçları olabileceğini belirterek uyarıda bulunuyor.