Emekli Amiral Soner Polat, Aydınlık gazetesinde salı günkü yazısında Rusya ve Çin’in olası bir savaşta ABD ordusunun “komuta, kontrol, muhabere ve istihbarat toplama” sistemlerini köreltecek yeni bir nükleer bomba geliştirmekte olduklarından söz ediyordu.
Amaçları, insanlara zarar vermeden Pentagon’un C3I [Command, Control, Muhabere ve İstihbarat] sistemlerini felce uğratacak yeni bir nükleer bomba geliştirmekti. Çok yüksek irtifalarda infilak edecek olan bu bombaların yayacağı gama dalgaları Amerikan ordusunun C3I yapısını darmadağın edecekti.
Ve böylece ABD’nin sayısal ve teknolojik olarak üstün kuvvetleriyle doğrudan karşı karşıya gelmek yerine, onları muharebe sahnesi dışında tutarak ya da muharebe gücünü azaltarak etkisiz hale getirmiş olacaklardı.
Yine Soner Polat’ın yazısından aktaralım, Amerikalı uzmanlar bu durumun ABD’nin aşil tendonuna indirilecek ağır bir darbe olacağını belirtiyorlar.
*
Bu arada Rusya Savunma Bakanlığı Poseidon (Yunan mitolojisinde deniz tanrısı) adı verilen insansız nükleer sualtı aracının test görüntülerini ilk kez gün ışığına çıkardı. Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Devlet Başkanı Putin’in baharda suya indirileceğini söylediği Poseidon’un testlerinin başarıyla sonuçlandığını duyurdu ve görüntüler ilk kez yayınlandı.
Poseidon’un yüksek derinliklerde ve modern denizaltılardan daha yüksek hızla kıtalararası yolculuk yapabildiği kaydedildi.
*
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “ABD, Avrupa’da füze konuşlandırırsa, aynısını yaparız ve hedef alırız” diyerek resti çekebiliyorsa, dahası “Rusya, sadece bize yönelik doğrudan tehdidin geldiği topraklarda değil aynı zamanda karar verme merkezlerinin bulunduğu topraklarda da kullanılabilecek türden silahları üretmek ve yerleştirmek zorunda kalacaktır” diyebiliyorsa bu, “süper” silahlanma çalışmalarının verdiği güvenin sonucudur, onun bir göstergesi sayılır.
Batı’da endişe: Ankara-Moskova ilişkisi stratejik mi, geçici mi?
S-400 füzeleri sorunu başta ABD olmak üzere genel olarak Batı dünyasında böyle bir soruyu gündeme getiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’den gelen tehditlere karşın Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzeleri alacağını bir kez daha doğrulaması öyle anlaşılıyor ki, endişeleri artırmış.
S-400’leri üreten Rus firması Rostec’in Genel Müdürü Sergey Chemezo da bir açıklama yaparak sözleşmenin imzalandığını ve teslimatın bu yıl sonunda yapılacağını duyurunca endişeler korkuya dönüşmüş.
Oysa ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence Münih Güvenlik Konferansı’nda Türkiye’nin adını geçirmeden “NATO müttefiklerinin düşmanlarımızdan silah almasına kayıtsız kalmayacağız. Müttefiklerimiz Doğu’ya bağlı hale gelirse Batı’nın savunmasını garanti altına alamayız” diye konuşmuştu.
Demek ki, ciddiye alınmamış…