ABD ve Avrupa’nın askeri ve ekonomik tehditleri her geçen gün artarken Rusya iki kritik hamleyle karşılık verdi.
İlki, Moskova’nın AKKA Ortak İstişare Grubu’ndan geçici olarak çekilmesi oldu.
SSCB’nin çöküşünün ardından yapılan Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması, NATO ülkeleri ile eski Varşova Paktı üyesi ülkeler arasında konvansiyonel silahsızlanmayı kapsıyordu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2007 yılında söz konusu anlaşmanın uygulanmasını durdurmuş, ne ki, Ortak İstişare Grubu’na katılmayı sürdüreceklerini bildirmişti.
Putin şimdi OİG’den de çekilerek ABD ve Avrupa’ya “Bundan sonra neler olur, artık siz düşünün” demiş oldu.
***
İkinci hamle, AKKA kararının ardından geldi…
Moskova, “Kırım’a nükleer bomba yerleştirme hakkının olduğunu” ileri sürdü.
Rus Interfax haber ajansına göre Dışişleri Bakanlığı silahsızlanmadan sorumlu yetkilisi Mihail Ulyanov bu konuda kısa bir açıklama yaparak şunları söyledi:
“Şu anda orada [Kırım’da] nükleer silah var mı bilmiyorum. Bu konuda bir plan olup olmadığını da bilmiyorum. Ama ilkesel olarak Rusya bunu yapabilir.”
Bu açıklamaya uzmanların getirdiği yorum şöyleydi:
“Rusya Kırım’a nükleer silah konuşlandırma niyetinde. Ulyanov’un lafı dolandırması bu niyetin işaretidir.”
***
Putin bu iki hamleyle kalmadı…
BRICS Kalkınma Bankası’nın kuruluş anlaşması da Kremlin’de onun onayını bekliyordu.
Putin kritik hamleleri gerçekleştirirken o anlaşmayı da imzaladı.
Dünya Bankası’na seçenek olarak düşünülen bankanın kurulması 2014’ün Temmuz ayında Brezilya’da düzenlenen BRICS Zirvesi’nde kararlaştırılmıştı.
Kararda Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika’nın imzaları vardı.
BRICS Kalkınma Bankası, BRICS ülkeleriyle birlikte, gelişmekte olan diğer ülkelerin altyapı tesislerinin yapımına destek verecekti.
Moskova’nın son günlerdeki dördüncü hamlesi ise Şanghay İşbirliği Örgütü ŞİÖ’nün genişletilmesini gündeme getirmek oldu.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı İgor Morgulov, örgütün kapılarının yeni üyelere açık olduğunu belirterek gözlemci ülkelerden İran, Hindistan ve Pakistan’ın tam üyelik başvurularının bu yılki liderler zirvesinde görüşülebileceğini söyledi.
***
Batı’daki hazırlıklara bakıldığında Rusya’nın hamlelerinin boşuna olmadığını söylemek mümkün…
Avrupa’nın doğusuna ABD asker gönderiyor mu? Gönderiyor.
NATO üsleri kuruluyor mu? Kuruluyor.
Ukrayna’ya silah yardımı yapılıyor mu? Yapılıyor.
Washington, Avrupa’nın askeri harcamaları artırmasını istiyor mu? İstiyor.
AB’nin ordu kurması tartışılıyor mu? Tartışılıyor.
***
Eh, bu durumda Rusya’nın yerinde hangi ülke olursa olsun tehdit altında bulunduğunu düşünür.
Düşünür ve tüm olanaklarını seferber ederek önlem almak ister.