Olay Gazetesi Bursa

Rusya ve Suriye de, PYD’yle temas halinde

Şunu epeydir biliyoruz: ABD, Rakka’nın IŞİD’in elinden alınmasına yardım etmeleri halinde Suriyeli Kürtlere özerklik kazanacaklarını söyleyip duruyor. Başkan Obama döneminden bu yana tekrar tekrar gündeme getirilen bir pazarlık bu. Trump da seçim kampanyası sırasında PYD/YPG’ye özerklik konusunda yardım sözü vermişti. Olasıdır ki, ilişkiler Obama’nın başkanlığında olduğu gibi aynen devam ediyor. PYD/YPG’yi perdelemek için uydurulan “Suriye […]

Şunu epeydir biliyoruz: ABD, Rakka’nın IŞİD’in elinden alınmasına yardım etmeleri halinde Suriyeli Kürtlere özerklik kazanacaklarını söyleyip duruyor. Başkan Obama döneminden bu yana tekrar tekrar gündeme getirilen bir pazarlık bu.

Trump da seçim kampanyası sırasında PYD/YPG’ye özerklik konusunda yardım sözü vermişti. Olasıdır ki, ilişkiler Obama’nın başkanlığında olduğu gibi aynen devam ediyor.

PYD/YPG’yi perdelemek için uydurulan “Suriye Demokratik Güçleri” masalıysa, herkes gerçeği biliyor olsa da, gündemde tutuluyor, Türkiye’nin öfkesini dindirmek amacıyla…

Ne ki, son günlerde Suriyeli Kürtler ve özerklik konusu açıldığında Rusya’yla Suriye’nin de adı duyulmaya başlandı.

Rusya, bir yandan Cenevre’de masada Kürtlerin de olması gerektiğini savunurken, diğer yandan da Şam yönetimini PYD/YPG’yle bir araya getirdi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Suriye hükümetiyle Suriyeli Kürtler arasında arabuluculuk yaptıklarını bildirdi.

Lavrov’un verdiği bilgiye göre taraflar bugüne değin 4 kez görüşme yaptılar.

Öyle görünüyor ki Rusya, bu konuda da inisiyatifi ele aldı.

Yani, Moskova Suriyeli Kürtlerin kaderini ABD’ye bırakmayacak.

ABD’nin politikası Suriye’nin parçalanmasından yana.

Rusya’ysa toprak bütünlüğünü savunuyor.

Bir olasılık, özerklik tartışması… Toprak bütünlüğü temelinde bu konuşuluyor olabilir.

Başkan Trump’tan politika değişikliği gelir mi? Niye olmasın…

Şam-Washington beraberliği örneğin… Olursa şaşırmayalım!

Gerçi ABD, “Kuzey Suriye” projesinden kolay kolay vazgeçmez ama Rusya varken, o da zor iş…

 

Trump’tan Çin politikasında büyük viraj

 

Donald Trump, daha önce birkaç kez, “Tek Çin politikasına bağlı kalmak zorunda değiliz” derken, Çin lideri Şi Cinping’le yaptığı telefon görüşmesinde “Pekin’in ‘Tek Çin’ politikasına saygı duyuyoruz” ifadesini kullandı.

Pekin yönetimi, “Tek Çin” politikası gereğince Tayvan’ı Çin Halk Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve Tayvan hükümetini tanımıyor. Çin’in bu politikası nedeniyle Tayvan BM tarafından da bağımsız bir ülke olarak muhatap alınmıyor.

Donald Trump’ın aralık ayında Tayvan’dan gelen kutlama telefonunu kabul ederek “Tek Çin” politikasını eleştirmesi ve Çin’den ithal edilen ürünlere yüzde 45 vergi uygulayacağını bildirmesi gerilime neden olmuştu.

Oysa şimdi Beyaz Saray’la Pekin’den yapılan açıklamalarda iki liderin “oldukça samimi” bir görüşme gerçekleştirdikleri ve birbirlerine ziyaret davetinde bulundukları duyuruldu.

Trump’ın vergi tehdidiyse hiç gündeme gelmedi.

 

Büyük buluşma için Slovenya organizasyonu

 

Slovenya, Putin-Trump görüşmesi için ev sahipliğine talip oldu.

Moskova’yı ziyaret eden Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, Putin’in daha önce de Obama’yla başkent Ljubljana’da buluştuğunu anımsatarak benzer bir organizasyonu yine yapabileceklerini söyledi.

Putin de, Trump’la Slovenya’da görüşmeye hazır olduğunu belirtirken, “Eğer Trump’la böyle bir görüşme gerçekleşirse, Slovenya’ya şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.

Rus lider ülkesinin ABD’yle ilişkilerinin son 5 yıldır geriye gittiğini ifade ederek, “İlişkileri hem Rus hem de Amerikan halkının çıkarına olacak şekilde yeniden canlandırmamız gerekiyor” diye konuştu.