Türkiye, rehin tutulan vatandaşlarımızı gerekçe göstererek IŞİD’e karşı ilan edilen savaşa katılmayacağını daha önce açıklamıştı.
Tabii şimdi vatandaşlarımız serbest kaldığına göre gerekçe ortadan kalkmış oldu.
Bu durumda Türkiye, IŞİD karşıtı koalisyona katılmama kararını gözden geçirir mi?
Rehinelerin serbest kalmasının sevinci yaşanırken gündeme gelen en kritik soru bu. İçeride ve dışarıda hemen herkes bunu merak ediyor.
***
Nesnel bir bakış olarak BBC analisti Mark Lowen’ın yorumu oldukça gerçekçi. Okuyalım:
“Türkiye IŞİD`e karşı koalisyona katılmayacağını söylediğinde, bu ABD için rahatsız edici idi. Türkiye NATO`daki ikinci büyük orduya sahip ülke ve topraklarında büyük bir ABD üssüne ev sahipliği yapıyor. Sebep açıktı: Irak`ta IŞİD tarafından tutulan 49 rehine varken, Türkiye çok aktif bir rol oynarsa, öç alınabileceğinden korkuluyordu.
Şimdi rehinelerin serbest bırakılması Ankara`nın duruşunu değiştirecek mi? Pek olası değil. Türkiye IŞİD ile savaşa katılmak konusunda isteksiz. Suriye ve Irak ile uzun ve kırılgan bir sınır boyunu paylaşıyor, toprağından IŞİD`e üye temini söz konusu ve bölgede büyük ticari çıkarları var ve bunların hedef alınmasından korkuyor.
Türkiye`nin pozisyonunu eleştirenler, Türkiye`nin IŞİD`e karşı operasyona katılmama kararına gerekçe olarak Suriye rejimine karşı militanları desteklemesini gösteriyor. Ankara bu iddiaları reddediyor.
Daha önce bunun benzeri bir olay daha yaşanmıştı. 2003 yılında Türkiye topraklarının Irak işgali için kullanılmasını reddetmişti. Batı`nın bu hayati önemdeki müttefiki, vereceği kavgaları seçmek konusunda ihtiyatlı davranıyor.”
***
Yalnız şimdi yeni bir durum var. Türkiye de, Amerika da yeni duruma göre yeniden değerlendirme yapmak isteyecektir.
Ankara’nın politikasını değiştirmesi zor görünüyorsa da İran’ın da IŞİD’le mücadelede devreye girmesi halinde hükümet, mevcut pozisyonunu gözden geçirmek zorunda kalabilir.
***
İlginçtir, Tahran ABD tarafından Cidde toplantısına çağrılmamıştı ama John Kerry son BM Güvenlik Konseyi toplantısında İran’ı koalisyona katılmaya davet etti.
Kerry “IŞİD’le mücadele tüm dünyanın olduğu gibi İran’ın da görevidir” derken Konsey toplantısında onu dinleyenler arasında İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de bulunuyordu.
Geçmişteki ilişkiler düşünüldüğünde Washington’ın Tahran’a bu çağrısı büyük sürpriz.
Ve olası bir ABD-Türkiye görüşmesinde Kerry’in elinde bu kez İran kartı da olabilir.
***
Her neyse… Ama bir değişim yaşandığı kesin: Rehine krizinin çözümü sadece Türkiye’nin değil, tüm bölgenin bakış açısını değiştirmişe benziyor.
Ve olasıdır ki, oyun şimdi başlıyor…