Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşuyor, dünya liderleri pürdikkat dinliyor. Takip edilen temel konular Ukrayna ve Rus ekonomisi. Putin geri adım atacak mı? Atmıyor, beklentiler boşa çıkıyor. Rus liderden ödün yok!

Yani, Rusya’nın stratejik çıkarları her şeyin üzerinde…

*

Putin, 3 saat 10 dakika süren basın toplantısında özellikle iki ülkeden önemle söz ediyor: Biri Türkiye, diğeri Çin. Ve iki lidere işaret ediyor: Biri Erdoğan, diğeri Şi Cinping.

Rusya’nın Çin’le çok büyük doğalgaz anlaşması var. Uluslararası arenada da müthiş bir işbirliği potansiyeline sahipler.

Ruslar ikinci en büyük gaz anlaşmasını da Türkiye’yle yapacaklar: Doğalgaz Türk akımıyla Yunanistan sınırına kadar gelecek, Avrupa’ya satışı Türkiye gerçekleştirecek.

*

ABD Kongresi bir süre önce Rusya’ya yeni yaptırımlar getiren yeni bir tasarıyı kabul etmişti. Ukrayna’ya silah yardımını da kapsayan tasarı Obama’nın masasında onay bekliyordu.

Başkan, Rusya liderinin basın toplantısının ardından tasarıya imzayı bastı. Bastı ama yeni yaptırımları şu anda uygulama niyetinde olmadığını da bildirdi.

Ve Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmekten vazgeçmesi, Ukrayna’daki ayrılıkçılara verdiği desteği çekmesi ve Minsk anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi için Putin’e bir kez daha çağrıda bulundu.

*

AB ise sadece Kırım’a yönelik yaptırımları ağırlaştırma kararı aldı. Buna göre Kırım’la ticaret kesiliyor, AB ülkeleri gemilerinin Kırım limanlarına demirlemeleri yasaklanıyor.

Ama o kadar; AB, ABD gibi Rusya’ya yeni yaptırımlar icat etmekten yana değil. Tersine mevcut yaptırımların hafifletilmesini isteyen üye ülkeler var ve sayıları giderek artıyor.

Örneğin, en son Fransa’nın bu konuda bir öneride bulunduğu, ancak Almanya, İngiltere, Polonya ve Baltık ülkelerinin karşı çıktığı haberleri geliyor.

*

AB’nin işi zor, ABD gibi değil.

Rusya ekonomisi çökerken Avrupa da olumsuz etkileniyor.

Yaptırımların sürmesinden yana olan Almanya ve İngiltere bile Moskova’dan bir miktar da olsa yumuşama bekliyor, kapıları yeniden açmak için.

*

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker açık açık söylüyor; “Ukrayna’yı destekleyecek bütçe olanaklarımız tükendi” diyor.

Juncker Avrupa’yı şöyle uyarıyor:

“Aşılması güç olmayan dağların içine tünel kazdırmayın, yeni katedral projelerinden vazgeçin, fazla beton tüketimine yol açacak prestij projeleri istemeyin. Mantıklı projeleri gündeme getirin…”

 

Avrupa’da boşluğu Çin dolduruyor

 

Doğu ve Güneydoğu Avrupa’daki 16 ülkenin başbakanıyla Belgrad’da zirvede buluşan Çin Başbakanı Li Kiçiang, bölge ülkelerinin altyapı projeleri için 10 milyar dolarlık bütçe sundu.

İlk aşamada Belgrad ve Budapeşte’yi birbirine bağlayacak 350 kilometrelik hızlı tren hattı için anlaşma sağlandı. Sırbistan Başbakanı Viçiç, iki başkent arasındaki yolculuk süresinin yeni tren hattıyla sekiz saatten iki buçuk saate ineceğini söyledi.

Pekin yönetimi, hızlı tren hatlarıyla Orta Asya’dan Avrupa’ya bir ekonomi koridoru oluşturarak Çin mallarının ihracatında yolu kısaltmaya çalışıyor.