İngiliz müzisyen James Taylor… Birkaç yıl önce konser nedeniyle Türkiye’ye gelmiş, bir Türk kızına tutulmuş ve Ankara’ya yerleşmiş.
Kızılay’daki terör saldırısının ardından Facebook’ta duygularını yazıya dökerken kendi ülkesi İngiltere’ye, Avrupa’ya ve ABD’ye şöyle seslenmiş:
“Charlie oldunuz. Paris oldunuz. Peki, Ankara olacak mısınız?”
James Taylor, belli ki, ABD ve Avrupa’dan, klişe taziye mesajları geleceğini düşünerek “Kendinizi Türkiye’nin yerine koyun” çağrısında bulunmuş.
İşte dünkü mesajlar… Ve hepsi James Taylor’ın düşündüğü gibi klişe sözlerden oluşuyor:
“Birleşmiş Milletler bu zorlu zamanda Türkiye’nin devleti ve halkıyla birlikte dayanışma içinde durmaya devam edecektir.” (Ban Ki Moon)
“NATO olarak Türkiye ile dayanışma içinde terörün her türlüsüyle mücadelede kararlıyız.” (Genel Sekreter Jens Stoltenberg)
“Müttefikimiz Türkiye’ye ortak tehdit terör konusunda güçlü ortaklığımızı teyit ediyoruz.” (ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüzü John Kirby)
“Ankara’daki saldırı nedeniyle dehşete düştüm. Kalbim olaylardan etkilenenlerle birlikte…” (İngiltere Başbakanı David Cameron)
“Terörle mücadelede Türkiye’nin yanındayız.” (Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande)
Liste, dünyanın dört bir köşesinden mesaj gönderen liderler ve politikacılarla devam ediyor.
Peki, Ankara olacaklar mı? Tabii ki, olmayacaklar. Türkiye umurlarında mı?
İngiliz müzisyen James Taylor da bunu biliyor.
Zaten o yüzden öfkelenip isyan ediyor…
Sığınmacılar Almanya’da dengeleri altüst etti
Bir yoruma göre Alman politikasındaki sol kanat Angela Merkel’in çizgisine kaydı.
Ama öte yandan, Merkel’in sağda bıraktığı boşluğu da faşist parti Almanya için Alternatif doldurmaya başladı.
Mevcut sığınmacı politikasından ırkçı sağ popülistler karlı çıktı.
Başka bir yorumda da Alman politika sahnesinin koordinatlarının, böylesine yerinden oynadığına, Pazar günkü üç eyalet seçimine kadar hiç tanık olunmamıştı.
Örneğin, Baden-Württemberg ile Saksonya-Anhalt eyaletlerinde Yeşiller, Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar bir koalisyon kurabilecek çoğunluğa ilk kez ulaşamadılar.
Nedeni, Almanya İçin Alternatif’in söz konusu partilerin sığınmacılardan endişe duyan seçmenlerinin oylarını kazanmasıydı.
Ne var ki, eyalet seçimleri sonuçlarını, ülkedeki sığınmacı sayısının daha fazla artmaması için, Merkel’in koalisyon hükümetine verilmiş bir “uyarı” olarak değerlendirenler de yok değil.
Anketlere göre, Almanya’ya gelen sığınmacı sayısının azaltılmasını isteyen Almanların oranı yüzde 70 civarında.
Eğer Merkel uyarıyı ciddiye alıyorsa sığınmacı politikasında değişikliğe giderek durumunu kurtarabilir.
O zaman “Merkel sarsıldı ama düşmeyecektir” görüşünde olanlar iddiayı kazanır.