ABD’nin İran’a yönelik ekonomik yaptırımları, yaklaşan bir askeri saldırının habercisi mi sayılmalı? Washington, savaş açarak İran’daki rejimi değiştirmeyi mi amaçlıyor? Tahran’ın ABD Doları’yla alışveriş yapmasının yasaklanmasına varıncaya kadar A’dan Z’ye İran ekonomisini yaptırım altına sokan karar, yukarıdaki soruları gündeme getirdi.
*
Ama zaten ABD Başkanı Donald Trump, İran’la ilgili konuşmalarında ne yapıp edip savaş korkusu salmaya çalışmıyor muydu? Örneğin, “İran, tarih boyunca çok az yaşanmış sonuçlara katlanır” sözü onundu. Bir yandan da İsrail bastırıyordu: Başbakan Netanyahu, “İsrail, kendisini yok etmek isteyen İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermeyecektir” diyordu. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bulton’sa İran için, “Küçük bir tekme ve işleri biter…” ifadesiyle kışkırtıcılıktan geri durmuyordu.
*
Bugünlere gelinceye değin, İran’ı hedefe koyarak bir cephe oluşturmaya çalıştı Trump yönetimi. Şimdi anlaşılıyor ki, saldırı zamanı gelmiş onlar için. Onlar kim? İsrail ve Suudi Arabistan önderliğindeki Körfez ülkeleri. İran’a hep birlikte mi çullanacaklar, yoksa ABD ile İsrail’e arkadan mı destek olacaklar? İşin o yanı henüz açığa çıkmadı.
*
Ne var ki, Pentagon’un askeri birlikleri Afganistan’ın İran sınırına kaydırdığına ilişkin haberler gelmeye başladı. Örnekse, Afganistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Radmeneş’in yaptığı açıklamaydı. Sözcü, “Amerika’nın askeri birliklerini Afganistan’ın İran sınırındaki Ferah kenti askeri havaalanına konuşlandırdığını” duyuruyordu. İran’ın Tesnim Haber Ajansı, gelişmelere ilişkin haberinde eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin tarihe geçen şu sözlerini anımsatıyordu: “Amerika’nın Afganistan’daki askeri varlığı Çin, Rusya ve İran’la mücadele amaçlıdır.”
*
Suriye’ye Çin askerlerinin geleceğinden söz etmiştik, pazar günü. Tabii onlar da, asker gönderen diğer ülkeler gibi, Suriye’ye gelmek isteyişlerinin nedenini terörle mücadele olarak açıklıyorlar. Oysa Suriye’deki teröre Suriye ordusu tek başına yetiyor artık.
*
O zaman, ABD askeri birlikleri İsrail ve Suudi Arabistan için Ortadoğu’da nasıl konuşlanıyorsa, Rusya’dan sonra Çin de Suriye için, hatta İran için, askeri birliklerini konuşlandırmaya geliyor.
*
İsrail Başbakanı atıp tutuyor ama Ortadoğu’da tek başına kalan ülke yok. İsrail’in nasıl müttefikleri varsa Suriye’nin, İran’ın, Lübnan’ın da var.
*
Çin de boy göstermek istediğine göre dengede kalmak en iyisi gibi görünüyor. Yoksa sonuçta, savaşı kışkırtanlar, masadan yenilgiyle kalkanlar olabilir…