Kobani’deki savaşa müdahale sorunu, Türkiye ile ABD’nin arasını açacak düzeye mi geldi?
İlişkiler, bir süredir, eski tadında değildi.
Ama buna karşın her iki taraf birbirini kıracak sert ifadeler kullanmaktan da kaçınıyordu.
Bu hassas denge son günlerde bozulmaya mı başladı, nedir, önce Amerikan medyası sert bir giriş yaptı, ardından diplomatik atak geldi.
***
Obama’nın IŞİD’le mücadelede özel temsilcisi emekli General John Allen Ankara’daydı ve beraberinde Büyükelçi McGurk ile ABD’nin Suriye özel temsilcisi Daniel Rubinstein da vardı.
Bu arada… Tam da ABD heyetinin Türk tarafıyla görüşmeleri sırasında TSK’nın sınıra yeni tanklar sevk ettiğine ilişkin haberler akmaya başladı.
Bitmedi, ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in Türkiye’den istediklerini netleştirdiği haberi geldi.
***
Hagel’ın açıklamasına göre, Ankara’daki Amerikan heyeti masaya iki önemli istekle oturdu. Birincisi İncirlik hava üssü konusuydu: Pentagon üssün IŞİD’e yönelik hava saldırılarına açılmasını talep ediyordu.
İkincisiyse, Suriyeli ılımlı muhalefetin askeri eğitimi ve silahlandırılmasıydı: Türkiye’den, “ABD’nin Suriyeli ılımlı muhalifleri eğitme ve teçhizatlandırma planını” kabul etmesi isteniyordu.
Washington’ın “Türkiye ile IŞİD’e karşı anlaştık” dediği konu buydu.
Öte yandan, İncirlik konusu üzerindeki tartışma herhalde devam ediyordu.
***
Washington’ın Ankara’dan istekleri bu kadarla sınırlı değildi. IŞİD’e karşı çok ayrıntılı istekler içeren bir liste söz konusuydu.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden yapılan yazılı açıklamada görüşme konuları şöyle sıralanıyordu:
“Askeri destek, yabancı savaşçılarla mücadele, finansmanın engellenmesi, insani yardım ve IŞİD’in mesajlarıyla retoriğinin gayrimeşrulaştırılması…”
***
Ne var ki, Pentagon’un “Suriyeli ılımlı muhaliflerin Türkiye toprakları üzerindeki bir üste Türk ve Amerikalı askeri uzmanlarca eğitilmesi ve donatılması” netameli bir konuydu.
ABD’nin programının IŞİD’le sınırlı kalmayacağı anlaşılıyordu. Ve olasıdır ki asıl hedef Esad olacaktı.
İyi de, olabilecekleri önceden okuyan İran ve Rusya takınacakları tavrı çoktan ilan etmişlerdi.
Irak’ın Bağdat yönetimi de kuşkusuz aynı safta yer alacaktı.
***
Öyle görünüyor ki, Ortadoğu’da yeni bir oyun kuruluyor. Bu, ABD’nin isteyip de bir türlü deneme fırsatı bulamadığı bir oyuna dönebilir. Tabii tersi de olabilir. Çünkü bölgemiz, oyuncuların sürekli yer değiştirdiği büyük bir kumar masasına benziyor…
Kıbrıs’a dikkat, dikkat, dikkat!
Rum kesimi, KKTC’yle barış görüşmelerini sürdürdüğü masadan kalktı ve “Artık ben oynamıyorum” dedi. Nedeni, Türkiye’nin kendi kıta sahanlığı içinde kalan enerji kaynaklarına ilişkin haklarını korumak istemesiydi. ABD, AB, İngiltere ve Rusya ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarla Türkiye’yi kınadılar ve Rumlara destek verdiler. ABD Kongresi’nden kimi üyeler de Rum kesimini ziyaret ederek, “arkanızdayız” dediler.
Türkiye, geçen hafta, Kıbrıs Adası’nın güneyindeki bölgelerde, 20 Ekim-30 Aralık 2014 tarihleri arasında sismik araştırmalar yapacağını belirterek denizcileri uyaran bir mesaj yayınlamıştı.