Olay Gazetesi Bursa

Ortadoğu’da büyük siyasal sarsıntı

Esad’ın Moskova ziyareti Ortadoğu’da büyük sarsıntıya yol açtı. Demek ki, bu kadarı beklenmiyor, böylesine sarsıcı bir güç yaratacağı öngörülmüyordu. Yoksa Katar ve Suudi Arabistan, Suriye’ye askeri müdahalede bulunmaktan söz edebilir miydi? Deli derlerdi… Ama delirdiler; müttefik bildikleri ülkeleri Suriye’ye müdahale için kışkırtmaya çalıştılar. Anlaşılan, her iki ülkenin de Suriye’de destekleyip beslediği terör örgütleri yenilgiye uğruyor. […]

Esad’ın Moskova ziyareti Ortadoğu’da büyük sarsıntıya yol açtı.

Demek ki, bu kadarı beklenmiyor, böylesine sarsıcı bir güç yaratacağı öngörülmüyordu.

Yoksa Katar ve Suudi Arabistan, Suriye’ye askeri müdahalede bulunmaktan söz edebilir miydi? Deli derlerdi…

Ama delirdiler; müttefik bildikleri ülkeleri Suriye’ye müdahale için kışkırtmaya çalıştılar.

Anlaşılan, her iki ülkenin de Suriye’de destekleyip beslediği terör örgütleri yenilgiye uğruyor.

Öyle görünüyor ki, Esad’ın Moskova ziyaretinin ardından, atak sırası artık Şam’da.

Suriye ordusu ilerliyor, IŞİD ve El Kaide uzantısı terör örgütleri Irak sınırına doğru çekiliyor.

Ve Katar Dışişleri Bakanı Halid el-Atiye kontrolden çıkmış bir halde CNN’e konuşurken, teröristler için “Onlar özgürlük savaşçısıdır” diyor.

Oysa özgürlük savaşçısı sayılan Nusra Cephesi ile irili ufaklı terör örgütleri son çare olarak IŞİD’le ittifakın yollarını aramaya çabalıyorlar.

İyi de, dünyanın beklentisi Suriye’de IŞİD’in yenilgiye uğratılması değil mi?

ABD ve Rusya, her şeyden önce IŞİD’i hedef almıyor mu?

O zaman Katar’la Suudi Arabistan’ın özgürlük savaşçıları(!) niçin IŞİD’le ortaklık peşinde koşuyorlar?

 

Çözmek isteyenlere de çözüm gerek

 

Suriye krizine çözüm aramak için bir araya gelen ülkelerin sorunlu ilişkilerine de çözüm gerek.

Diyelim Viyana zirvesi: Suudi Arabistan ve Türkiye Esad’a karşı, Rusya Esad yanlısı, ABD ise bir o yanda, bir bu yanda…

Uzlaşma oldu mu? Olmadı. Görüşmeler gelip Esad sorununa dayanınca iç savaş unutuldu.

Hele aralarına Mısır’la İran da katılırsa…

Öyle bir ihtimal de var; Rusya istiyor çünkü.

Onların da katıldığını varsayalım: Suudi Arabistan’la İran, Mısır’la Türkiye.

Bir de Ürdün’ü, İsrail’i ve Lübnan’ı koyalım. Suriye unutulur gider…

 

Dünya Yemen’i kaybediyor

 

IŞİD, Aden’in bir kısmını ele geçirerek kontrol altına aldı. Aden ve civarı Suudi Arabistan bombardımanıyla boşaldı. Boşalan yerleri IŞİD militanları doldurdu ve bölgede örgütün yönetimi başladı.

Öte yandan kentin önemli bir bölümü de, El Kaide ile ittifak halindeki Suudi Arabistan destekli Mansur Hadi taraftarlarının elinde bulunuyor.

Yani bir yanda IŞİD, bir yanda El Kaide…

Sorumlusu kim? Suudi Arabistan… Neden? Şiilerin de yaşadığı ülkede İran’ın etkisinden korktuğu için…

 

IŞİD’in dünyaya korku veren yayılışı

 

Merkezi İngiltere’de bulunan IHS Jane’s araştırma kuruluşunun raporuna göre IŞİD, 10 ülkede ve bir bölgede faaliyet içinde.Ülkeler şöyle sıralanıyor:

Mısır, Libya, Yemen, Afganistan, Pakistan, Nijerya, Suudi Arabistan, Cezayir, Irak ve Suriye… Bölge ise Kuzey Kafkasya…

Raporda, söz konusu ülkelerin toplamında IŞİD saldırıları temmuz-eylül döneminde, bir önceki döneme göre yüzde 42 artış göstermiş. Bu da, günde ortalama 12 saldırıya karşılık geliyormuş.

Rapora göre, en son Nijerya’daki Boko Haram’ın “biat” etmesiyle IŞİD daha da güçlü bir örgüt haline gelmiş.