ABD Başkanı Donald Trump’ın, 3 hafta önce Katar’a ablukayı destekleyip, 3 hafta sonra 12 milyar dolarlık savaş uçağı satışını imzalaması şaka değildi.
Ne var ki, çok şaşırtıcı oldu.
Şaşırtıcı oldu çünkü terörü desteklediği öne sürülerek Katar’a savaş açmaktan söz ediyordu Araplar.
Örneğin Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır çok öfkeliydiler. Neredeyse Katar’ı paramparça edeceklerdi.
Üstelik bir mucize olmuştu ve Katar’da askeri üssü bulunmasına karşın Washington da onları destekleyeceğini belirtmişti.
Ama sonra… Çok değil üç hafta sonra…
Dönüp bir baktılar ki, Washington Katar’ın yanındaydı.
Trump hepsini yarı yolda bırakıvermişti.
Oysa ABD Başkanı’nı biraz yakından tanıyan bir lider ya da bir dışişleri bakanı ya da bir diplomat, onunla değil bir ülkeye savaş açmak, söylediklerinin hiçbirinin ciddiye bile alınamayacağını kestirebilirdi.
Trump’ın ABD yönetimini düşürdüğü bu duruma “komedi” diyenler var. Ama tam tersine Washington’da yaşananlar bir trajedi…
Neyse ki, Trump’ın kadrosunda sağduyu sahibi olanlar da yok değil. Savunma Bakanı Jim Mattis, Başkan Yardımcısı Mike Pence gibi… Ateş bacayı sardığında hemen onlar devreye giriyorlar.
Ama nereye kadar?
Trump kırıp dökecek, ondan daha akıllı olanlar ortalığı toplayacak:
“Sen ne yapıyorsun, Katar bizim müttefikimiz, orada askeri üssümüz var, Suudilerin lafıyla hareket etmek bizim başkanımıza yakışmaz…”
Bu, ABD gibi bir dev açısından sürdürülemez bir durum.
Başkanlığının süresi 6 ay kadar bir şey oldu. Ama daha iyi bir şey yaptığı görülmedi Donald Trump’ın. Kendisinden önce yapılan iyi şeyleri de durmadan kötüye çeviriyor. Tüm dünya da buna tanıklık ediyor.
Küba’ya açılım politikasına iptal
İşte Trump’ın en son kötülüğü: Barack Obama’nın Küba’yla başlattığı normalleşme sürecini iptal etti.
Yani Trump, Küba’ya 56 yıldır uygulanan ambargoyu yeniden başlattı, adaya ziyaretleri yeniden yasakladı ve finansal işlemleri yeniden askıya aldı. Castro’yu bir kez daha barbar ilan etti.
Ve şu klişeleşmiş sözleri yineledi: “Tanrı’nın yardımıyla yakında özgür bir Küba elde edebileceğiz. Komünizm, şimdiye kadar uygulamasını yapan her ulusu yok etti.”
Obama ne kadar ilerideydi, şimdi Trump ne kadar geride…
Damadın üzerinden Trump’ın Rusya bağlantısı
Trump’ın ekibinin Rusya’yla ilişkilerini araştıran özel Savcı Robert Mueller, damat ve Başdanışman Jared Kushner’i soruşturma kapsamına soktu. Savcı, Başkan’ın damadının iş anlaşmalarını ve mali işlemlerini inceleme altına aldı. Bu arada Savcı Mueller, soruşturma ekibini genişletmeye başladı.
Avukat sayısını artırdı, ekibe Watergate skandalında savcı yardımcısı olarak görev yapmış bulunan James Quarles, eski bir FBI çalışanı Aaron Zebley ve eski federal Savcı Jeannie Rhee gibi deneyimli isimleri aldı.
Soruşturma, bilindiği gibi, Trump’ın kampanya ekibinin Rusya’yla anlaşıp anlaşmadığı ve suç işlenip işlenmediği konularını kapsıyor.
Özel savcının sözcüsü Peter Carr, ekipte uzman sayısındaki artışın sürdüğünü ve mülakatların da başladığını bildirdi.
Öte yandan Başkan Donald Trump, kendisine karşı Amerikan siyasetindeki en büyük cadı avının düzenlendiğini ileri sürerken, “Rusların seçimlere müdahalesi diye bir şey uydurdular ve hiçbir kanıt bulamadılar. Şimdi de bu iddiadan ‘adaleti engelleme’ hikâyesi çıkartıyorlar” dedi.