ABD Başkanı Barack Obama, İran’la yapılan nükleer anlaşmadan duyduğu sevinci dile getirirken “Ortadoğu’yu değiştirmekten” ve böylece “dünyayı daha güvenli bir hale getirmekten” söz ediyor.
Demek ki, nükleer anlaşma, sürecin en önemli parçası oldu. Başkan Obama asıl hedefe ulaşmanın yolunun İran’la anlaşmadan ve de işbirliğinden geçmesi gerektiğini düşünüyor.
*
Nitekim NATO’dan yapılan açıklamada da, tam olarak uygulandığında anlaşmanın, hem bölgesel hem de uluslararası güvenliği artıracağı belirtiliyor.
AB’den Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile Rusya ve Çin’den dışişleri bakanları Sergey Lavrov ve Wang Yi de aynı görüşü paylaştılar.
*
ABD, Ortadoğu’nun değişimi konusundaki görüşünü P5+1’de ortaya koymuş olabilir mi?
O zaman bölgesel etkinliğini güçlendirmek için İran’a destek verilmesi de gündeme gelmiş olmalı.
Uzmanlar her ne kadar Washington ve Tahran ilişkilerinde büyük bir değişim beklenmemesi gerektiğini söyleseler de, koşullar bir an önce yakınlaşmayı dayatıyor. Tabii, terörle mücadelede eğer samimiyet varsa?..
*
İlginçtir, nükleer anlaşmadan bölgede rahatsız olan İsrail ve Suudi Arabistan’ın yanında bir de IŞİD var.
IŞİD terörüyle mücadele edenler her ikisine de şunu söyleyebilirler:
“Ey İsrail ve Suudi Arabistan! IŞİD’le aynı safta görünmek istiyorsan, bedel ödemeye de hazır olman gerekir. Ama istemiyorsan, yapacağın şey belli; Esad’la değil IŞİD’le savaşacaksın!
Ayrıca, yarın öbür gün piyasalarla ve dünyayla entegre olmuş bir İran’la karşı karşıya kalabilirsiniz. Şaşırmayın. Bizden söylemesi.”
Almanlar harekete geçti bile…
İran kentlerinde örgütlü 80 Alman şirketinin şubesi ile 1.000 Alman şirketinin temsilciliği yaptırımlar kaldırılır kaldırılmaz faaliyete geçmek için tetikte bekliyor.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) yöneticilerinden Volker Treier yaptırımların kalkmasıyla birlikte iki yıl içinde İran’a yapılan ihracatın iki kat artarak 5 milyar Euro seviyesine çıkabileceğini söyledi.
Öte yandan Başbakan Angela Merkel’in talimatıyla Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in Tahran’ı ziyareti kararlaştırıldı.
Fransızlar da ziyaret sırasında
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in daveti üzerine Tahran’a gideceğini açıkladı. Fabius tarih vermedi ancak ziyaretin yakın zamanda gerçekleşeceğini bildirdi.
İran’la nükleer anlaşmanın ekonomik gerekçelerle yapıldığına ilişkin iddiaları reddeden Fransız bakan, “Ama ticaret bizim için de, İran için de çok önemli. Çünkü büyümeyi teşvik eder” dedi.
Fransa ile İran arasında 2004 yılında 4 milyar Euro olan ticaret hacmi 2013 yılında 500 milyon Euro’ya gerilemişti.